100 yıllık, Allah'ın kurallarının yürürlükten kaldırıldığı, laik/seküler düzenin ürettiği bebek katili doktorlar, cüzdanını vicdanının önüne geçirmiş hukukçular, hiç bir ahlaki değeri olmayan tüccarlar, mafyalaşan bürokratlar, okula Müslüman başlayan öğrencilerin üniversiteden ateist mezun olmasına gereken her türlü zemini hazırlamakta mahir eğitimciler, anasını boyayıp babasına satacak kadar paragöz olmuş kapitalistler... Saatlerce say bu liste uzar gider. VE SONUÇTA HIRSIZINA DÖRT ELLE SARILMIŞ SİYASİLER...

Ama söz konusu din olunca; Müslümanlar şöyle, Müslümanlar böyle. Allah akıl fikir versin, İslam bu işin neresinde. Zaten 100 yılık seküler/laik sistemde verilen mücadele İslam'ı kazımak için verilmedi mi? Gözünüz aydın, amacınıza ulaştınız. Buyrun size seküler/laik sistemin çıktıları. Buna bir itirazınız olabilir mi???

Sonuç; hepimiz ölümlüyüz ve ölüm bizim için asla bir bitiş değil, gerçek hayata olan geçişimizdir. Geçtiğimizde anlayacağız nerede yanlış yaptığımızı ama çok geç olacak... Artık, gelişen her yeni duruma göre kanun üretmek yerine, gerçek kanun koyucunun kanunları üzerine kafa yormak zorundayız. Başka çıkış yolumuz yok. Ne kadar zorlasak da olmuyor işte! Bugün bir kanun yapıyoruz, yarın o kanun yetmiyor yenisi için seferber oluyoruz. Yaptığımız bir beşeri kanun birini mutlu ediyorsa başka birini mutsuz ediyor. Oysa kulunu yoktan var eden Allah, bu kulun sağlıklı bir toplumsal hayatı yaşayabilmesi için gereken kuralları koymuş ve bu kurallarda beğ, paşa, zengin, yoksul ayırmamış... Biz niye hala inat ediyoruz bunu anlamak mümkün değil.

Ekonomi can çekişiyor, nüfus geri gidiyor, Müslümanlar ittifaktan kaçıyor ve İslam aleminin parası sarışın emlakçılara rüşvet olarak aktarılıyor. Nedeni gayet açık değil mi? Biz, Müslüman olduğunu iddia eden zavallılarız. Ne dünyamız dünya, ne ahiretimiz ahiret...

Bir yerden başlamak zorundayız! Atalarımızın dinini bir kenara bırakıp, yeniden Allah'ın dinine iman etmek zorundayız. Aksi taktirde hem biz kaybedeceğiz hem de nesillerimiz. Düşen doğum hızı her şeyi gayet net anlatıyor... Bu gidişe dur demezsek, bir kaç nesil sonra ne insan kalır ne de İslam bu topraklarda...

SEN AFFEDİCİSİN, AFFETMEYİ SEVERSİN, BİZİ AFFET VE BİZE YOLUMUZU GÖSTER ALLAH'IM.

(Hani namazlarımızda her gün defalarca okuduğumuz Fatiha Suresi varya işte o sureyi her okuduğumuzda talep ettiğimiz bir ayet, İhdina Sıratel Müstakim: Bize doğru yolumuzu göster) Gösterdiğine biz sarılalım, gerisi kendiliğinden gelir. Ama namaz kılanımız bile -günde defalarca bu ayeti söylediği halde- Allah'ın kuralları deyince, ne dediğinin farkında olmadığından olsa gerek, garip garip bakıyor... O yüzden İslam'ı töresel ritüel olmaktan kurtararak, atalarımızın dini olmaktan çıkarıp, hayatın her alanına hükmeden gerçeği ile idrak edip, yeniden iman ederek, kendimize gelmek zorundayız vesselam...