Sultangazi’de 10 Ekim 2019'da yaşanan olayda, çocuklarının gözü önünde eşinin dilini kesmeye çalışan Yusuf D. oğlu tarafından bıçaklanarak öldürüldü. Olayın ardından tutuklu yargılanan İ.D (16) için İstanbul 1. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada karar verildi.
Bir önceki celse mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı İ. D.’nin ‘üst soydan akrabayı kasten öldürme’ suçundan cezalandırılmasını ancak üst sınırdan haksız tahrik indirimi uygulanmasını talep etmişti.
''OLAY ANINDA BAŞKA SEÇENEĞİ YOKTU''
Suça sürüklenen çocuk (SSÇ) İ. D.’nin avukatı Burak Temizer bir önceki celse verilen mütalaaya karşı savunmasında müvekkilinin annesinin canına yönelen ağır bir saldırıyı defettiğini söyleyerek “Olay anında başka seçeneği yoktu. Kimse annesinin canına yönelmiş ağır bir tehlikeye katlanmak durumunda değildir. Müvekkilimin o gün yapmak zorunda kaldığı şey yaratılıştan kaynaklı içgüdüsel bir savunmadır. Ölçülüdür. Mecburidir. Müvekkil o gün bu şekilde davranmasaydı belki de tüm aile bugün hayatta değildi. Savcılık mütalaasını ve haksız tahrik indirimi ile cezalandırma talebini kabul etmiyoruz. Müvekkilimin beraatini talep ederim” şeklinde beyanda bulundu.
''BAŞKA ÇAREM YOKTU, KEŞKE BÖYLE OLMASAYDI''
Son sözü sorulan SSÇ ise “Başka çarem yoktu keşke böyle olmasaydı” dedi. Kararını açıklayan mahkeme İ.D.’nin annesine yönelmiş saldırıyı defetmek amacıyla hareket ederken mazur görülebilecek bir heyecan, korku ve telaştan dolayı meşru müdafaa sınırını aştığını belirterek beraat kararı verdi.
