Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Almanya dönüşü dile getirdiği, özellikle FETÖ’cülerin iadesiyle ilgili, “Bu konuda Türkiye’deki davaların neticelenmesi, yargının hüküm vermesi büyük önem arz ediyor. Akabinde diğer ülkelere mahkeme kararıyla gidildiğinde işimizin daha da kolaylaşacağını düşünüyorum” sözlerinin, Yargıtay aşamasındaki iki davadan kaynaklandığı belirtiliyor.
TERÖR ÖRGÜTÜ TANIMI
Bu iki dosya, FETÖ davalarıyla ilgili olarak ‘anahtar’ niteliğinde. Hem mahkemelerdeki FETÖ dosyaları, hem firari FETÖ’cülerin iade taleplerinde önemli rol oynayacak. ‘FETÖ’nün terör örgütü olarak tanımlanması, örgüt üyeliği, yardım ve yataklığa’ ilişkin çerçeve böylece çizilecek. Yeni dönemde, ByLock başta olmak üzere bilerek ve isteyerek örgüte girmek, örgüte yardım etmek ile tüm diğer kriterler şablon olarak ortaya çıkacak.
Yargıtay’da özellikle iki dosya, hükümetin yakın takibinde. İlk dosya İstanbul’da FETÖ’yle bağlantı iddiasıyla iki hâkimle ilgili dosya, diğeri ise FETÖ’cü bir polisle ilgili Gaziantep’te tamamlanan dosya. Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin iki hâkimle ilgili kararında FETÖ, 2008’de verilmiş kararın aksine ilk kez ‘terör örgütü’ olarak tanımlandı ve ‘örgüt üyeliği’nin kriterleri de belirlendi. Ancak bu, ilk derece mahkeme kararı olduğu, Yargıtay Genel Kurulu’nun onayından sonra kesin karar olacak ve diğer dosyalar için de emsal niteliğine kavuşacak. (Yargıtay Başsavcılığı’nın Gülen’in Türkiye’de şeriat esaslarına dayalı devlet kurmak amacında olduğunu devlet idaresini ele geçirmeyi hedeflediğini belirtmesine rağmen 2008’de Yargıtay Genel Kurulu Gülen’in beraatini onamıştı.)
KHK’DA OLABİLİR
Hükümetin ikinci çalışması FETÖ iddiasıyla kamudan ihraç edilen ve haklarında dava ya da soruşturması bulunmayanların özel sektörde iş başvurularında yaşadıkları sıkıntılarla ilgili. Göreve iade ve itirazlara ilişkin sürecin uzaması nedeniyle bu kişiler için ara formül geliştiriliyor. SGK kayıtlarındaki ‘FETÖ gerekçesiyle kamudan atıldığı şerhi’ ile YÖK’ün özel üniversitelere verdiği gizli talimatın başvuruların geri çevrilmesine neden olduğu belirtildi. Sorunun çözümü için SGK ve YÖK gibi kurumlara talimat verildiği dile getirildi. Ancak, kurumlar yine de tereddüt yaşadığı için sorun çözülemedi. Hükümette bu durumun KHK ya da başka bir yasal düzenlemeyle netleştirilmesi gündeme geldi.
