Uzman Klinik Psikolog Elif Yazar, "Sosyal medya ve diğer dijital platformlar aracılığıyla sürekli olarak yeni içeriklerle karşılaşma ve etkileşime geçme isteği de telefon kullanımımızı artırdı" diyor. Hatta literatürde "FOMO" (İngilizcesi "Gündemi veya bir şeyleri kaçırma korkusu" anlamına gelir) olarak bilinen, özellikle kız ergenlerde yaygın olan kavram, "FOMO" olarak adlandırıldı.
Yazar, her yaş grubunda telefonla oyun oynama alışkanlıklarının ciddi boyutlara ulaştığını belirterek, "Dijital dünyanın temel yan etkilerinden olan kısa vadeli hazların, ertelenmiş ve çaba gerektiren hazlarla yer değiştirmesi, günümüz insanının temel problemlerinden biri haline geldi." Bu şekilde gelişen aşırı kullanımın yüz yüze iletişimimizi azalttığını, çok sayıda ruhsal sıkıntıya ve hatta patolojik bağımlılığa neden olduğunu gördük.
20 Mayıs okullar tatil mi 2024? 20 Mayıs resmi tatil mi?
19 Mayıs Pazar İstanbul'da hangi yollar kapalı olacak?
Yapıkredi kurban bayramı öncesi desteği açıkladı! 1200 lira destek ödemesi yapılacak
Yazar, "Kişi keyif verici bir aktivite yaptığında beyinde dopamin hormonu salgılanır, kişi kendini iyi hisseder ve yaptığı şeyin devamını getirmek ister" diyor. Daima artan dopamin seviyesine adaptasyon geliştirir ve daha fazlasını ister. Sonuç olarak, bağımlılık kısır döngüsü başlar. Bu da anksiyete ve depresyon gibi ruhsal sorunlara neden olur. Ruhsal Bozukluklar El Kitabı DSM-5, "Kaygı Bozuklukları" kategorisinde yer alan "Telefon bağlantısını kaybetme korkusu" olarak bilinen Nomofobiyi "Kaygı Bozuklukları" olarak tanımlıyor. sinyal eksikliği veya şarjın bitmesi gibi çeşitli nedenlerle telefonu kullanamama veya telefonsuz kalma korkusu olarak tanımlanıyor.
Uzman Klinik Psikolog Elif Yazar, bedensel ve ruhsal olarak dengede kalmak için aşırı yaptığımız şeyleri fark etmemiz ve hemen önlem almamızın çok önemli olduğunu söylüyor.
