Ailede mutluluğun formülü nedir? Bu soru ile mutlaka karşılaşmışsınızdır. Veya bu meşhur soru ile ilgili bir çok kitapta karşılaşmışsınızdır eminim. Herkesin bu soruya verdiği bir cevap vardır. Kimisi iyi bir kariyer, kimisi çokça para, kimisi aşk, kimisi meşk, kimisi kişissel motivasyon, kimisi meditasyon vs... şeklinde cevap vermiştir.

Peki bu soru ile ilgili dinimiz, kitabımız ve Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem bizlere neler söylemiş şimdi onlara kulak verelim;

Hz. Aişe, "Biz Cenab-ı Peygamber'le (sas) diger eşleri de birlikte olmak üzere mutlu bir yuva içindeydik Saadetimiz tarif edilemeyecek derecede idi." deyince sahabeler "Ne yer, ne içerdiniz, imkânlarınız iyi mi idi?" diye sorarlar Hz. Aişe "Biz Peygamber'le (sas) yaşadığımız günlerde, aylarca evimizde duman tütmezdi. Yani ocak yakıp da çorba pişiremezdik. Çünkü çorba o gün bir avuç un, bir kaşık yağla yapılırdı. Ona dahi sahip olamazdık. Esvedân, hurma ve su. 2-3 hurma yer, arkasından bir bardak su içerdik. Peygamber in yanında olma mutluluğu bize yetip artyordu bile." diye cevap verir.

İşte bir eşe sorulan soru ve verilen kısa bir cevap. Soru sorulan kişi Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellemin biricik eşi Hz. Aişe ve birlikte bir hurma ve su ile mutlu olduğu alemlerin sevgilisi Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi ve sellem. Bugün cepleri para ile dolu olup mutfağında envai çeşit yemeklerle mutlu olamayan nice insan var. Demek ki mutluluk sadece para ile imkanların çokluğu ile ölçülebilecek bir meta değil. Demek ki mutluluğun formülü Peygamberimizin hayatında bambaşka bir şekilde yaşanmış.

Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem, bir eşin bu dünyada sahip olabileceği en büyük nimetin saliha (iyi) bir eş olduğunu ifade etmiştir. Yani sadece iyi günün konforunda sizinle olan değil, imkanların kıtlığında da bir lokma ve bir hırka ile sizinle mutlu olabilecek bir eş...

Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem bir erkeğin sahip olabileceği en büyük nimetin ne olduğunu sahabesine şöyle haber vermiş; O büyük nimet saliha kadındır ki yüzüne baktığında sevinç duyarsın, bir şey istediğinde yapar, yanında olmadığın zaman haklarını korur.

Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem bir erkeğin mutlu olabilmesi için en önemli etkenin sahip olduğu iyi bir eş olduğunu ifade etmiştir. Yani bu hem kadın için hem de erkek için geçerlidir. Nasıl ki erkek hanımına baktığında güleryüzlü saliha bir eş görüp mutlu olmak isterse, kadın da eşine baktığında güleryüzlü salih bir erkek bulmak ister. Hangi insan kocasının veya karısının asık suratlı olmasını ister ki?

Bilim insanlarının da ifadesiyle bir insanı mutlu eden en önemli şey yakınındaki insanın güleryüzlü olmasıymış. Hatta gülümsemek vücutta endorfin salgılanmasına sebep oluyormuş ki, bu da insanı mutlu ediyormuş. İşte Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem ailede ve evlilikte mutluluğun formülünü bizlere bu şekilde vermiş hatta bununla ilgili de "Tebessüm etmek sadakadır" diyerek sadakanın sadece maddiyatla (para ile) değil bir gülümseme ile de verilebileceğini ifade etmiştir. Öyle değil mi ya? Bazen sevdiğimiz bir insanın bir gülümsemesi, bir göz ışıltısı, sırtımıza dokunuşu, halimizi hatrımızı sorması bile bizim için bazen dünyalara bedeldir.

Şimdi biz kendimize dönüp baktığımızda Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellemin bu hadislerinde ifade ettiği eşe ne kadar yakınız? Eşimiz yüzümüze baktığında acaba ne kadar mutlu oluyor? Ya da bize baktığında canı daha da mı sıkılıyor? Aslında evlilikte mutluluğu yaşamanın çok zorlu yolları yok. Basit ve sıradan şeyleri samimiyetle, sevgiyle ve aşkla yaşayarak mutluluğa erişebiliriz.

Şimdi size yine Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellemin sünnetinden bize sunulan bir mutluluk formülünü daha vermek istiyorum.
Efendimiz yine bir erkeğin mükafatını alacağı hayırlardan bir tanesinin de eşinin ağzına verdiği lokma olduğunu ifade etmiştir. Acaba en son ne zaman eşimizin ağzına bir lokma sunduk.

Dışarıdan bakıldığında her erkeğin her zaman yapmadığı, bazılarınca da "romantiklik" olarak ifade edilen bu hareket, Peygamberimizin sünnetinde sıradan bir mutluluk formülü olarak karşımıza çıkıyor. Basit ama herkesin atladığı bir mutluluk formülü.

İşte hem bu dünyada mutlu olmak isteyen hem de ahiret mutluluğunu elde etmek isteyenler için Peygamberimiz ne kadar da güzel bir örnek! Zaten Yüce Rabbimiz Ahzab suresi 26. Ayeti kerimede şöyle buyuruyor; İçinizden Allah’ın lutfuna ve âhiret gününe umut bağlayanlar, Allah’ı çokça ananlar için hiç şüphe yok ki, Resûlullah’ta güzel bir örneklik vardır. Yani "Dünyada da Cennet mutluluğunu yaşamak istiyorsan kendine Peygamberimizi örnek al" buyuruyor Yüce Rabbimiz.

İşte bugün insanlık mutsuzsa, eşler arasında mutsuzluk, geçimsizlik hakimse, aileler mutluluğun değil kederin yuvası olmuşsa demek ki hepsinin tek sebebi var; Kur'an -ı Kerim'in rehberliğinden ve Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellemin örnekliğinden uzaklaşmamız.

Bugün psikologlar bir evlilikte olmazsa olmaz 5 S olduğunu bu 5 S nin de "sevgi" "sadakat", "saygı", "sabır" ve "samimiyet" olduğunu söylüyorlar. Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellemin hayatına baktığımızda bu 5 s nin hepsinin de örnekleri ile yaşandığına şahit oluyoruz. Bu 5 s ye biz de dini açıdan bir beş 5 s daha ekleyebiliriz. "Seccade birlikteliği" , "sohbet birlikteliği", "seyahat birlikteliği" "sohbet birlikteliği", "sorumluluk birlikteliği".

Şimdi hepimiz dönüp kendisi ailemize bakalım bu 10 s den hangileri bizde tamdır veya eksiktir. Tam olması ailemizde mutluluğun kemal ve zirve noktasında olduğunu gösterirken; eksikliği ise tehlike çanlarının çaldığını göstermektedir.

Mutlu bir evlilik ve mutlu bir aile yuvası kurmanız ve yaşamanız temenni ve duasıyla. Allah'a emanet olun.