JEANNE D'ARC
Yüzyıl Savaşlarının en yoğun dönemlerinde ailesiyle göç etmek zorunda kalan Jeanne kafasında bazı sesler duyar ve sesler kralla konuşması gerektiğini ve yol göstermesini söyler. Jeanne kralla konuşmak ve savaşa katılmak için erkek kılığına girmiştir. Kral ile konuşmak isteyen ve bu isteği geri çevrilen 17 yaşındaki Jeanne kendisinin tanrı tarafından gönderildiğini, bir ulak olduğunu ve Kral Döfen'e taç giydirmesi gerektiğini dile getirir. Kralın Jeanne D'arc'a bir ordu verip savaşı kazanacaklarını söyler. Bunun üzerine kralın huzuruna kabul edilir. Jeanne D'Arc'ın tanırnın ulağı olduğuna inanmayan bazı insanlar kanıt istemişler ve kanıt olarak da D'arc bir ordu istemiştir. Yedi aylık kuşatmanın ardından Jeanne D'Arc beyaz bayrağı ile dört günde Orlenas'ı kurtarmış. Bu zafer, onun tanrının gönderdiğine dair bir kanıt olarak nitelendirilmişti.
Ardından diğer savaşlara katıldığı esnada pervasızca hareket ettiği ve bir tatar yayının kalçasına isabet ederek yaralanmasına sebep olmuştur. Çok fazla kayıp verilen bu savaşta D'arc kralın gözünden düşmüştür. Kral yanlıları Jeanne'nin savaşta yer almasını istememişler ve bir şeytan olarak nitelendirmişlerdir. Son savaşına da katılan Jeanne, Paris kuşatmasını kaybederek esir düşmüş, şeytanın elçisi olduğunu düşünerek halk idamını istemiş ve idamı kabul edilmiştir. Ancak savaş bittikten üç yıl sonra 1456'da Papa III. Callistus'un yönettiği ikinci mahkemede aklanmıştır.