Mardin’de yaşayan Hamdullah Ayaydın (25), baldızı Ceylan İ. (19) ile Mardin’den İstanbul’a kaçtı. Dün saat 07.00 sıralarında Bayrampaşa Büyük Otogar’da şehirlerarası otobüsten inen ikili, peronda bekleyen iki gencin bıçaklı saldırısına uğradı. Saldırganlar önce Hamdullah Ayaydın’ı art arda bıçakladı. Ayaydın kanlar içinde yere yığılırken, saldırganlar Ceylan İ.’ye yöneldi. Genç kızı da defalarca bıçaklayıp kaçtı. Sağlık ekipleri kalbi duran Hamdullah Ayaydın’a uzun süre kalp masajı yaptı.
Ambulansla Bayrampaşa Devlet Hastanesi’ne kaldırılan genç adam burada hayatını kaybetti. Ağır yaralı olan Ceylan İ. ise sağlık görevlilerine “Bizi aynı hastaneye götürün” dedi. Ancak Ceylan İ., Bezmialem Vakıf Gureba Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Buradaki ilk tedavisinin ardından da Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürülerek Yoğun Bakım Ünitesi’ne alındı.
EN SON "AŞKIM" DEDİ
Saldırının ardından görgü tanıkları polise, iki kişinin, çifti ellerinde bulunan kırmızı renkli bıçaklarla art arda bıçakladığını anlattı. Hamdullah Ayaydın’ın yaralı olduğu halde “Aşkım” dediğini, genç kızın da kendilerini bıçaklayanların kardeşleri olduğunu söylediğini kaydetti. Bu bilgi üzerine polis saldırganların genç kızın 23 yaşındaki ağabeyi Y.İ. ile 17 yaşındaki kardeşi S.İ. olduğunu belirledi
"ABLASI HASTA" DİYEREK CEYLAN’I GÖTÜRMÜŞ
Mardin’in Kızıltepe İlçesi’nde yaşayan ve TIR şoförlüğü yapan Hamdullah Ayaydın, iddiaya göre, cuma gecesi 8 aylık bebeğini de alıp kayınpederinin evine gitti. “Eşim hasta, gelip ablasına bakacak” diyerek baldızı Ceylan İ.’yi götürdü. Ancak bebeğini evine bıraktı ve arabada beklettiği baldızıyla birlikte gitti. Ertesi gün kayınpederi Sabri İ.’yi telefonla arayıp, "Kızının bedeli ne kadar? 10 bin lira mı, 20 bin lira mı?" diye sordu. Sabri İ., kızının kaçırıldığını belirtip suç duyurusunda bulundu.
"KIZIMA TECAVÜZ ETMİŞ"
Habertürk’e konuşan Sabri İ., “Kızıma bir otel odası ya da başka bir yerde tecavüz etmiş. O yüzden kızım gitmek zorunda kalmıştır. Tehditle falan zorla kaçırmıştır. Gönül ilişkisi olamaz. Bacısı olarak görüyoruz. Dinimizde de nikâh olmaz zaten. Olayı bizden kimse gerçekleştirmedi. Damadımızın ailesine olayı anlatınca ‘Böyle bir şey yapmışsa bu bizim şerefimizdir, onu temizlemek bize düşer, siz rahat olun’ demişlerdi” dedi.
