İçişleri Bakanı Süleyman Soylu Arnavutköy'de istişare toplantısı kapsamında muhtarlarla bir araya geldi. Toplantıda konuşan Soylu, "Bir takım aklı evveller diyor ki "YSK kararında çalmayı söylemedi', aslında hukuk diliyle söyledi. Bizim söylediğimiz gibi söylemedi. 30 bin 200'ün üzerinde oyun sayım döküm cetvellerinden tutanağına kadar yok olduğunu bunun da o oyların ve oradaki sonuçları yok hükmüne getireceğinin net bir şekilde altını çizdi" dedi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu Arnavutköy'de 36 muhtarlarla bir araya geldi. Belediye binasında yapılan toplantıya Arnavutköy Kaymakamı Ahmet Odabaş, Arnavutköy Belediye Başkanı Ahmet Haşim Baltacı da eşlik etti. Seçimlerden, İstanbul'un güvenliğine kadar birçok konunun konuşulduğu toplantı esnaf ziyaretleriyle devam etti.

"YSK açıklamasında hukuk dilinde usulsüzlüklerin yapıldığını net bir şekilde anlattı"

Toplantıda konuşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu YSK'nın gerekçeli kararında oyların çalındığını kendi hukuk dilinde anlattığını ifade ederek, "Yüksek Seçim Kurulu gerekçeli kararında bizim söylediğimiz ve iddia ettiğimiz meselelerin tamamını ortaya koydu. Tartışma şu YSK'da seçimin tekrarlanmasını isteyen 7 kişi karar verdi 4 kişi ise seçimin tekrarlanmaması üzerine karar verdi. Şimdi herkes işine gelen tarafını öne çıkartmaya çalışıyor. Ama seçimin tekrarlanması yönünde karar verenlerin niçin tekrarlanması yönünde karar vermesine bakmak lazım. İtiraz edenler zaten gerekçeleriyle beraber seçimin tekrarlanmamasını istiyorlardı. Aynen dediğimiz gibi sandıklarda mühürsüz çıkan oylar aynı zamanda sandık başkanlarında kamu görevlisi olmayanlar, aynı zamanda sayım döküm cetvellerinden sandık torbaları içerisinde bulunmayanlar, tutanak bulunmayanlar. Bütün bunların üzerinden 30 bin oyun üzerinden sonuca tesir edecek açıdan tespit edilemeyen sonuçlarla oluştuğunun hükmünü bir şekilde değerlendirerek ortaya koydu.

Seçmen iradesinin sandığa yansımasında problem olan alanlar var olmayan alanlar var ama mesele seçmenin sandığa attığı oyda ve o zarfın içerisine koyduğu pusulada değil ki YSK'nın kararı da bunu aynı şekilde göstermiştir. Problem şuradadır onun oyunu zarfın içerisine koymasında ya da sandığa atmasında değil tam tersi sandıklar açıldıktan sonra oyların sayımı ve dökümünde ortaya konulan yanlışlıklar, usulsüzlükler ve hileleri net bir şekilde dün YSK'nın gerekçeli kararı ortaya koymuştur. Kanuna aykırı olduğunu ispat ettiği, değerlendirdiği bütün sonuçları gerekçeli kararına yansıtmıştır. Bir takım aklı evveller diyor ki "YSK kararında çalmayı söylemedi', aslında hukuk diliyle söyledi. Bizim söylediğimiz gibi söylemedi. 30 bin 200'ün üzerinde oyun sayım döküm cetvellerinden tutanağına kadar yok olduğunu bunun da o oyların ve oradaki sonuçları yok hükmüne getireceğinin net bir şekilde altını çizdi" dedi.

"İstanbul'da bekçi sayısı 5 binin üzerine çıkarılacak"

İstanbul'un dünyanın en güvenli şehirlerinden biri olacağının altını çizen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu İstanbul'daki bekçi sayısının 5 binin üzerine çıkartılacağını aktararak, "İstanbul dünyanın en güvenli şehirlerinden birisi haline getirilecektir. Bakın Türkiye'ye 21 bin bekçi verdik, İstanbul'a 4 bin 200 bekçi verdik ardından bin 200 bekçi daha vereceğiz. İstanbul'da bekçi sayımızı 5 binin üzerine çıkarıyoruz. Polis sayımızı da arttırıyoruz, son mezun verdiğimiz 2 bin 500 polis memurunun 2 binini İstanbul'a gönderiyoruz. Ağustos ayında mezun vereceklerimizin de 3 binini İstanbul'a göndereceğiz. Gelecek bin 200 bekçi var, ardından polis amirlerimizden göndereceklerimiz... hakikaten İstanbul'un polis ihtiyacının bir bölümünü yani FETÖ'den arındırdıklarımız da dahil olmak üzere bu arada düzenli düzensiz göçü de hesaba katarak onların da oluşturduğu mobilizasyonu da hesaba katarak karşılayacağız" diye konuştu.