İstanbul Süryani Kadim Vakfından sonra, Dünya Aramiler Konseyi'de PKK/YPG'ye tepki gösterdi. Dünya Aramiler Konseyi'nden yaplan açıklamada, bu terör örgütlerinin, Süryanileri asla temsil etmediği ilan edilerek yalanlara ve kara propangalara kanılmaması gerektiği vurgulandı. Suriye'nin kuzeydoğusundaki Hristiyanlar için en büyük tehlikenin ise Kürt milliyetçilerinden geldiği aktarıldı.
PKK/YPG terör örgütünün Hristiyan cephe örgütlerini Suriye'nin kuzeydoğusu ile ilgili korku tellallığı için kullandığı ortaya çıktı. YPG'nin cephe örgütleri olmalarına rağmen Suriye'nin kuzeydoğusundaki Hristiyanları temsil ettiğini iddia eden birkaç Süryani örgütün son zamanlarda ortalığı ayağa kaldırmaya çalıştığı görüldü. Suriye'deki ayrılıkçı Kürt komünistlerle birlik olan bu örgütlerin Türkiye aleyhinde kara propaganda yaparak Hristiyanların da kökünü kazıyacak saldırılar yapacağını savunarak iftira attıkları kaydedildi. Propaganda için bunu fırsat bilen bazı haber ajanslarının da korku algısını yaymaya çalıştığı belirtildi.
"Asıl tehlike Kürt milliyetçilerinden geliyor"
Yaşanan bu gelişmelerin ardından Dünya Aramiler Konseyi'de PKK/YPG'ye tepki gösterdi. Dünya Aramiler Konseyi'nden yapılan açıklamada bu terör örgütlerinin, Süryanileri asla temsil etmedikleri ilan edildi. Konsey yaptığı açıklamada, "Son birkaç yıldır Suriye'nin kuzeydoğusundaki Hristiyanlar için en büyük tehlike aslında Kürt milliyetçilerden geliyor. Kendi kendine idealleştirilmiş sözde özerk bölge Rojava'daki haşin gerçeklere dayanan buz gibi soğuk hakikate bir bakalım. PYD/YPG terör örgütü genç Ermenileri katlederken, yaşlı öğretmenleri neredeyse öldürene kar dövdü. 2016'da bölgedeki Süryani Ortodoksların ve Süryani Katolik Papazların gözünü korkuttular, tehdit ettiler ve uyarı ateşi açtılar. Pek çok Hristiyan genci kaçırdılar, işkence ve istismar ettiler. Birden fazla kez Hristiyan okulları kapattılar, el koydular ve Kürtleştirdiler. Bu ve benzer terör eylemleri, Kuzey Irak örneğinden esinlenerek bölgenin yerli nüfusunu temizlemek ve Suriye'nin kuzeydoğusunu bir Kürt bölgesine dönüştürmek üzere bilinçli olarak yapılıyor. Birçok Arami Hristiyan, silahlı Kürt milliyetçilerin, Suriye Ortodoks Patriğine yönelik başarısız suikast girişiminin ve Kamışlı'daki Süryani Ortodoks Aziz Mary Kilisesi önündeki bombalı saldırının arkasında olduklarına inanıyorlar" ifadelerine yer verildi.
"Süryani Başpiskoposu Batı'yı uyardı"
Yerel Süryani Katolik Başpiskoposu şunları kaydetti: "Yıllardır Kürtlerin Suriye'nin bu bölgesindeki Hristiyanları ortadan kaldırmaya çalıştığını söylüyorum, Kürtler nüfusun sadece yüzde 20'sini oluşturuyor ancak Batı'nın desteği sayesinde yerel hükümet içerisinde orantısız biçimde temsil ediliyorlar, Batı sessiz kalamaz. Rojava'nın idare modeli ve Orta Doğu'da zulme uğrayan Hristiyanlar için güvenli bir sığınak olarak sunulması son derece yanıltıcıdır. Bu durum söz konusu aldatıcı söylemi destekleyen Suriyelilerin amaçları konusundaki soruyu yanıtsız bırakmaktadır. Başlangıçta akıl babaları ve onların kuklaları özerk bir Kürt bölgesini desteklediler. Tasarladıkları bağımsız Afrin, Kobani ve Cezire bölgelerini birbirinden ayıran Türkiye'nin askeri müdahaleleri neticesinde stratejilerini ve kullandıkları dili değiştirdiler. Ancak halen üstü örtülü biçimde "Rojava devrimi" veya bağımsız Batı Kürdistan'ı "koruma" konusundaki milliyetçi emellerinin peşindeler."
"YPG Amerikan generalinin tavsiyesi sonucunda Suriye Demokratik Güçleri'ne dönüştü"
"Amerika'nın en kıdemli generallerinden birisinin 2015'teki tavsiyesini dikkate alarak YPG ertesi gün kendisini "Suriye Demokratik Güçleri'ne dönüştürdü. Özel Operasyonlar Komutanı ABD'li General Raymond Thomas, "Oraya bir yere demokrasi koymanın dahice olduğunu düşündüm. Bu anlara biraz güvenilirlik katıyor" ifadesini kullandı. PYD/YPG'nin Süryani vekilleri ise son zamanlarda "Türkiye bizi öldürmeyi ve yok etmeyi, halkımıza karşı soykırımı tamamlamayı amaçlıyor. Türkiye işgale kalkışırsa 100 binden fazla Süryani Hristiyan öldürülecek veya sürülecek" yalanını ortaya attı.
Bu tüyler ürpertici açıklamaları ve korkunç başlıkları görmenin okuyucular üzerinde şok etkisi oluşturdu. Bu "Hristiyan" örgüt daha da ileri giderek Türkiye tarafından düzenlenecek yeni bir sınır ötesi harekatın, tıpkı "Afrin'deki kiliselerin yakıldığı, Hristiyanların ve Yezidilerin birer birer avlandığı" geçen yıl olduğu gibi Hristiyanlara karşı toplu katliama neden olabileceği yalanlarını kara propangalarını yürüttü. Ancak Afrin'de Süryani kilisesi bulunmuyor."
