Sosyal medya platformu Twitter'da yeni bir gündem başlığı altında vatandaşlar mesajlarını paylaşıyor. #Ankaranınbaşkentoluşu etiketiyle kullanıcılar Ankara'nın başkent oluşunun 98. yılını kutluyor. Bizler de haberimizde "Ankara'nın başkent oluşu ile ilgili sözler | Ankara ne zaman başkent oldu?" konu başlıklarına yer verdik. İşte detaylar...
ANKARA NE ZAMAN BAŞKENT OLDU?
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Heyet-i Temsiliye ile birlikte 27 Aralık 1919'da Ankara’ya gelmiş; jeopolitik, stratejik ve coğrafi konumu sebebiyle bu ilimizi Millî Mücadele’nin sevk ve idare merkezi olarak seçmiştir.
Ankara; Kurtuluş Savaşı yılları boyunca stratejik kararların alındığı, milletimizin kaderinin şekillendiği ve jeopolitik konumuyla mükemmel bir yere sahip olan Ankara, bir karargâh olarak fiilen başkentlik görevi yapmıştır. Cumhuriyet’in ilanından on altı gün önce de Türkiye Büyük Millet Meclisine verilen yasa önerisinin kabulüyle, resmen 13 Ekim 1923'te yeni kurulacak devletin yasal olarak başkenti olmuştur.
ANKARA'NIN BAŞKENT OLUŞU İLE İLGİLİ SÖZLER
Ankara deyip geçmeyin. Demokrasinin bayrağı Ankara semalarında dalgalanır.
İstanbul değil ki burası herkes boğaz köprüsünden atlasın, Ankara burası bırakalım da herkes yaşasın.
Diyelim ki Ankara’ya ilk kez geldiniz. Kızılay’ı sorun gerisi gelir. Şehri tanımak için Kızılay’ı Ulus’u bir gezmeniz yeter.
Cumhuriyet’in kalbinin attığı yerdir Ankara. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin çevresinde her adımda devletin ana merkezinde olduğunuzu hissedersiniz.
Ankaralı olmak öyle basit sanma: Yağmurdan sonraki toprak kokusunu, mavi mavi deniz havasına tercih etmek demek ne demek bileceksin.
Neden Ankara'yı bu kadar çok seviyorsun diyor, bilmiyor ki orada Atam yatıyor!
Ankara’nın gözündeki yaş da kaşlarındaki çatılma da merttir. Arkasından çıkacak fırtınaya dikkat etmeyen yanılır. Bizden söylemesi.
Bir Ankaralı olarak bu şehrin İç Anadolu’nun incisi olduğunu söylemeden edemeyeceğim. İnanmayan gelip bir ay yaşasın.
Sendeki bir kara geceyi, değme şehirlerin en aydınlık günlerine değişmem Ankara.
Kimsenin duyamayacağı rüzgarlar eser Ankara’nın üstünde. Antıkabir’den yükselir bulutlar.
Gel hasret nedir anlatayım sana. Sen deniz ben Ankara.
Senin bu egona Ankara’da otobüs diye binerler.
Bu kadar soğuk olma Ankara kıçı donan edebiyat yapıyor.
Sendeki gülüş Ankara’ya deniz İzmir’e kar getirir.
Bize her yer Ankara değil. Çünkü her yer Ankara kadar güzel değil.
Seni anlattım yine Ankara’ya bak yine tutamadı gözyaşlarını.
Ayazınla beni tehdit etme Ankara hayallerimi yaksam Ağustos’u yaşarsın.
Kırık dökük hayaller arasında kalmış hatıralarım saklı sende Ankara.
En güzel Ankara’nın çocukları sever dedik en çok Ankara’nın çocuklarını üzdünüz.
Ankaralının yumruğu sert yüreği merttir canını sıkarsan başına derttir!
Hani olur da bir gün denk gelirsek bu Ankara sokaklarında. Çevir kafanı. Git yoluna!
İstanbul bebesi: Erkekseniz tek tek gelin Ankara bebesi: Bu kadar mısınız lan.
Şu ayazınla tehdit etme beni Ankara diyen arkadaşlara sesleniyorum. Hayallerinizi yakında ısınalım.
Bir şehir ol. Mesela Ankara gibi. De ki sokaklarım denize çıkana kadar seveceğim seni.
Aman be hayat ya istediğim gibi ol ya da istediğin gibi yap beni ama Ankara’nın yolları gibi kıvırma içim bulanıyor.
Hey gidi Ankara hey beni de benzettin ya kendine. Astın suratımı resmileştirdin beni. Bedirhan Gökçe
Eski Ankara sokakları gibi özlem dolu yüreğim. Çocuk kahkahalarına hasret sokaklar hasretim sana. Ne eski günlere dönüyorsun ne de gidiyorsun. Serdar Yıldırım
İstanbulluya sormuşlar ‘la’ nedir diye müzik notası demiş Ankaralıya sormuşlar ‘la’ nedir diye yaşam tarzı koçum demiş.
Ankara çocuğu gerekirse aç gezer ama şık gezer. Zarif adamdır sinemaya tek gitmez gitse de tek çıkmaz. Yediği balıktan tuttuğu takımdan sevdiği kadından vazgeçmez. Geliyorum dedim mi gelir gidiyorum dedim mi gider. Nereye giderse gitsin Ankara’yı över. Özler ve elbet bir gün geri döner.
Başta soğuk geliyor ama yaşayınca alışıyorsun.
Derdimi sana döksem beraber ağlar mıyız ANKARA?
Delikanlılığın merkezi Ankaradır nokta com canım.
Ankara’nın doğum tarihlerinden biri de 1923’tür.
Bize her şehri sormayın, Ankara’dan başkasını bilmeyiz.
Ankara gibisin be canım, her sokağın başka bir çıkmaz.
Ne edeyim ben Angara Oyun Havasını bilmeyen güzeli.
Bu kadar soğuk oIma Ankara, canı sıkılan edebiyat yapıyor.
Neden bu kadar soğuksun Ankara, her üşüyen donan edebiyat yapıyor.
