Yusuf Yaman

Yusuf Yaman

Tercih Eşittir Özgürlük

Tercih Eşittir Özgürlük

Seçenek sunulduğundan hımmm! deyip birine karar veririz. Bu kararı, sunulan seçeneğin hayatımıza olası etkisine göre karar verme sürecini uzatabiliriz. Ama en nihayetinde bir karar veririz. Kararsızlık da bir karar şeklidir. Haliyle karar aşamasında üç durum söz konusu olacaktır. Önümüze çıkan seçeneğe evet demek, hayır demek ve ikisi arasında kalıp kararsız olmak. Bu üç seçenek dışında hem kabul hem ret hem de kararsız kalmak gibi modern mantığın yaklaşımıyla hem A hem de A olmayanın aynı anda olacağı hükmü üçüncü seçeneği kapsamamaktadır.

Her üç seçimden birinin kabulü halinde önümüze bir yol açılacaktır. Bu seçimlerin yaşamımıza yön verme gibi özellikleri olacaktır. Biz çölün ortasında tek başımıza durup hangi yöne gideceğimizi bilmeden bir şekilde bir yöne gitmeyi tercih edeceğiz. Sadece durmayı da tercih edebiliriz. Ama velev ki yönlerden birini seçip yürümeye başlarsak, bu yönde karşımıza çıkacak yeni durumları kabul etmiş oluruz. Bu durumlardan kimisi karşımıza yırtıcı hayvanların çıkması veyahut güzel bir yaşam alanın yolu olması olasıdır. Yahut uçsuz bucaksız bir çöl yolu! Tercihten sonraki süreç bizim elimizde/gücümüzde olan kurallara göre işlemeyebilir.

Kalmak, yönlerden birini seçmek ve yürümek. Bu süreç bizim özgürlük alanımızdır, der Jean Paul Sartre. Özgür olmanın tercih etme gücünü kullanma olarak açıklar. Şöyle ki tercihlerin de insanı oluşturan, çevreleyen etkileyen unsurlardan etkileneceğini bilmekteyiz. Coğrafik şartlar, toplumun kültürü ve hukuki alt yapısı ve (en önemlisi bence) bunlarla birlikte insanın nefsi arzuları.

Kutuplarda yaşayan bireylerin açık havada giyinmek zorunda oldukları kalın ve soğuk havaya dirençli kıyafetleri tercih etmeleri, ekvatoral iklimin hâkim olduğu coğrafik ortam da ise kıyafet bile giyilmesinin tercih edilememesi buna örnek olabilir. Kültürel ve siyasal erkin hukuki kuralları gereği de bir yaşam tarzı sergilenmesi tercihimizi etkileyen üçüncü bir unsurdur. Nihayetinde iklim, kültür, hukuki kurallar ve kişinin kendi benliği sonucunda bir tercih yapılır. Bu tercihi yapmak özgür irade ile yapılır. Ama bu tercihi saf bir akılla kişinin kendisinden kaynaklanmaz. Yukarda belirttiğimiz dışsal ve içsel etkenler bu tercihte etkendir.

Gel gelelim tercihlerimizin sorumluluğuna. Tercih yapan kimse, sorumlu odur. Zorunlu sebepler gereği tercihlerimiz etkilenebilir ama en nihayetinde sorumlu biziz.

Kişinin tercih yapıp da sorumluluğunu üstlenmesi de buluğ çağına girmesiyle olmaktadır. Aklı yerinde, ergenlik çağına girmiş. Değerlendirme yetisine sahip olmuş birey artık kendi davranışlarının sonucuna katlanma ehliyetine sahiptir. Her ne kadar yasalar gereği standart bir sorumluluk yaşı olan 18 yaşı ifade edilse de esas sorumluluk ergenlik çağına girilmesiyle başladığını düşünüyorum.

Allah kişiye sorumluluğu akıl/düşünme yetisini kullanma becerisi dolayısıyla vermektedir. Bu yeti de genel görüşe göre ergenlik ile başlamaktadır. Akledebilen herkes artık tercihlerinden dolayı sorumludur. Öyle ki artık dini kurallara göre tercihlerimiz artık bazı konularda iklim ve kişisel beklentiye göre değil de dini sayıltılara göre şekillenecektir. Haliyle dini sayıltılar/ayetler üst düzey bir değiştirici, dönüştürücü, yapıcı, yaptırıcı bir güce sahiptir.

Tercih etmede özgürüz. Tercih ettiğimiz şeyin sonucuna maruz kalmada çok da özgür değiliz. Tercih ettiğimiz şey bize yeni bir yol bize yeni tercih alanları oluşturacaktır. Eğer bir kamu personeli olmayı tercih edersek, kamu personeli olmanın gereklerini yerine getirmek artık bizim özgürlük alanımızda olmayacaktır. Eğer biriyle evlenmeyi tercih etmişsek evlendiğimiz kişinin bizden bazı beklentilerini yerine getirmede özgür olmayabiliriz. Eğer üniversitede doktor olmayı tercih edersek artık doktor olmanın gereği olan dersleri görüp onları geçmenin sorumluluğunu üstlenmiş oluruz ve de başka dersleri alakasız dersleri seçme özgürlüğümüz olmayacaktır, olsa da bunun doktorluk eğitimini tamamlama da bir katkısı olmayacaktır.

Bizi var eden tercihlerimiz değildir. Bizi var eden Allah’ın “Ol” demesidir. Yaşam boyunca bize özgürlük alanı oluşturan tercih etmektir. Günün sonunda bu tercihlerimizden dolayı sorumlulukları yerine getirmemiz istenecektir. Haliyle tercih etmenin sorumluluğunu da tercih etmiş oluyoruz. Ve de bizi var edene karşı tercihlerimizin sorumlulukları, bu sorumlulukların yeni tercihleri ortaya çıkarma süreci insanın varacağı yeri belirleyecektir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
Yusuf Yaman Arşivi