1834 yılında Amerika'da dünyaya gelen Henrietta Howland Robinson ya da kısaca Hetty, bir ailenin tek çocuğu olarak yaşıyordu. Kardeşi daha çok küçükken vefat etmişti. Ailesi çok varlıklıydı. Daha okula başlamadan önce okumayı evlerinde olan ekonomi gazetelerinden söktü.
Para harcamamak için bulduğu inanılmaz çözümlerle dünyanın en zengin kadını haline gelen Hetty Green'i yakından tanıyın!
116
216
Ailesi, büyükbabası ile birlikte yaşıyordu. Büyükbabası yaşlandığı ve gözleri iyi görmediği için gazeteleri Hetty'e okutuyor, Hetty ekonomi ile ilgili pek çok şeyi gazetelerden daha çok küçük yaştayken öğreniyordu.
316
13 yaşına gelen Hetty, kendini ekonomi ve finans alanında o kadar geliştirmişti ki evin tüm muhasebesini üstlenmişti.
416
Hetty, 26 yaşına geldiğinde annesini kaybetti ve ardında bıraktığı 120 bin dolarlık mirasın sahibi oldu. Annesi Abby'nin mirası sonrası babası ve halasıyla birlikte çeşitli yatırımlar yaparak parasını katlayan Hetty, annesinin vefatından 5 yıl sonra babasını ve halasını da kaybederek 11 milyon dolar mirasla baş başa kaldı.
516
Çocukluğundan beri ekonomi ve finansla ilgili olan Hetty, 31 yaşına gelip yapayalnız kaldığında kendisine kalan milyonlarca dolar mirası da kontrol etmek durumunda kalmıştı. Bir yandan yatırımcılık yaparken bir yandan da iş insanlarına faizle kredi veriyordu.
616
Edward Green isimli zengin bir iş adamıyla tanışan Hetty, Edward'dan evlenme teklifi almıştı. Fakat kendisiyle serveti için evlenmek istediğine dair şüpheler aklını kurcalıyordu. Bu şüphelerden kurtulmak için evlilik sözleşmesi imzaladı ve ardından Edward ile nikah masasına oturdu.
716
Sözleşme ile evlenmiş olmalarına rağmen Hetty'nin içi bir türlü rahat etmiyordu. Servetine bir zarar geleceğini düşündüğü için eşi ile resmi olarak boşandı. Fakat birlikte yaşamaya devam ettiler.
816
Bir süre sonra Edward'ın işleri ters gitmeye başladı ve 500 bin dolar borca girerek iflas etti. Borcunu Hetty ödedi ve öfkeden çılgına dönüp eşini affedemediği için evi de Edward'ı da terk etti.
916
2 çocuğuyla birlikte evini terk eden Hetty, kalacak bir yer bulmak zorunda kalmıştı. Fakat hiçbir evi yoktu. Vergi ödememek için hiçbir gayrimenkul satın almamıştı. Uygun fiyatlı bir pansiyon bularak çocuklarıyla birlikte buraya yerleşti.
1016
Dünyanın en zenginlerinden biri olan Hetty, tüm servetine ve zenginliğine rağmen yaşamının sonuna kadar ucuz pansiyonlarda yaşadı. En pahalı arabaları alabilecek durumdayken hep ucuz arabalara bindi, en ucuz restoranlarda yemek yedi, bir şey satın alırken çok sıkı pazarlık yaptı ve asla marka ürünler kullanmadı.
1116
Hep en az para harcamanın derdinde olan Hetty, çok fazla kıyafet almamak ve leke olduğunda belli olmaması için hep siyah giyiniyordu. O kadar siyah giyiniyordu ki ona Wall Street Cadısı adını vermişlerdi.
1216
Hetty'nin cimriliği artık çok tehlikeli bir hal almıştı. Bir gün oğlu bacağından yaralanmıştı ve hastaneye götürülmesi gerekiyordu. Fakat pansiyonun yakınında olan tüm hastaneler ücretli olduğu için Hetty, ücretsiz sağlık hizmeti veren bir yer bulmaya çalıştı.
1316
Nihayet para vermeden hizmet alacağı bir yer bulup gittiğinde her şey için geç kalmıştı. Küçük çocuğun bacağı kangren olduğu için kesilmek durumunda kaldı.
1416
Bu olayın ardından bir süre sonra da Hetty bazı sağlık problemleri yaşar ve fıtık teşhisi konulur. Fakat Hetty ameliyat olup üstüne bir de para vermek istemediği için koltuk değnekleriyle yaşamayı tercih eder ve hayatına bu şekilde devam eder.
1516
Hayatının sonuna kadar cimrilikte sınır taşımayarak yaşayan Hetty, bir gün markete gidip süt alırken pazarlık yaptığı sırada satıcıyla tartıştığı için kalp krizi geçirir ve 81 yaşında hayatını kaybeder. Cimriliği ile Guinness Rekorlar Kitabı'na giren Hetty, vefatıyla çocuklarına 200 milyon dolarlık bir servet bıraktı.
1616
Koskoca bir servetin sahibi olan çocukları ise bu serveti hayır kurumlarına, okullara ve kiliselere bağışladı.
Dünyanın en zengin kadını olan Hetty, dünyanın en cimri kadını olarak anılarak hayatını kaybetti.