Edinilen bilgilere göre olay dün gece saatlerinde Kozlu sahilde meydana geldi. Bülent Ecevit Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Çağatay Çelik (24) çalıştığı hastaneden akşam saatlerinde çıkarak arkadaşlarıyla birlikte Kozlu sahile gitti. Burada arkadaşlarıyla gitar çalan Çelik, sahilden ayrılmak için hazırlanırken Güray S., Muratcan B. ve Mert B. şarkı isteğinde bulundu. Şahısların şarkı isteğini kırmayan Çelik teklifi kabul etti. Daha sonra şahıslar iddiaya göre Çelik'ten sigara istedi. Çelik, sigarasının olmadığını söyleyince şahıslar tarafından darp edildi. Çelik şahıslara "Ne olur vurmayın, ben size sigara alırım, konuşalım" demesine rağmen şahısların küfürlerine de maruz kalarak aldığı darbeler sonucu ağır yaralandı.
AĞIR YARALANDI, AMELİYATA ALINDI
Çelik, daha sonra babasını arayarak, "Baba, yardım kozlu" diyerek ailesinden yardım istedi. Çelik, çevredekilerin haber vermesiyle olay yerine gelen ambulansla ağır yaralı olarak Bülent Ecevit Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Vücudunda kırıklar olduğu tespit edilen Çelik, ameliyat edildi. Çelik'i darp eden 3 şüpheliden ikisi serbest bırakıldı, biri ise tutuklandı.
BABA ÇELİK: SEBEPSİZ YERE 3 KANSIZ TARAFINDAN SALDIRIYA UĞRADI
Baba Fuat Çelik, sosyal medya hesabından olaya ilişkin yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi:
“29 Eylül 2020 de saat 02.00 de doktor oğlum Çağatay ve 2 arkadaşı kozlu sahilinde iken hunharca, sebepsiz yere 3 kansız tarafından saldırıya uğradı. Oğlum bugün zor bir ameliyata alınacak. Çeneye vida ek kemik ve daha bir çok ameliyat geçirecek. Bunlar kim mi, Mert Bahadır (lisanslı boksör), Muratcan Bozkurt (araması var) ve Güray Sefertaş. Bunlar 03.25 de tarafımdan görüldü ve yakalandılar. Ancak boksör herkese tehditler savurdu ve zorla karakola götürüldü o kadar ki halleri karakolda çok rahattı. Biri gözaltında diğerleri savcının talimatı ile bırakıldı. Bakalım ilahi adalet tecelli edecek mi. Sanıklar Karakolda ifade sırasında fotoğraf çekerek de paylaşmayı ihmal etmediler. Bugün sabah savcılık ne karar verecek bekleyecek ve göreceğiz.”