Zamparador

Oğuzhan Bayrak

Ekmeğe zam, suya zam, ulaşıma zam, kreşe zam, ona zam, buna zam.... İSTANBUL ŞEYSİ tam anlamıyla zam imparatoru oldu ve o artık,

ZAMPARDOR unvanını hak etti...

Sadece milletin ekmeğine ve suyuna göz dikmekle kalmadı, kapattığı İSMEK öğretmenleri, partizanlıkla kaldırdığı tiyatro oyunlarıyla aşı ve işiyle oynadığı binlerce insanın birde ekmeğine suyuna zam yaparak 16 milyonluya resmen zam savaşı açılmış durumda.

ZAMZADELER

İstanbul imkanlarını CHP etiketiyle bir kesim partili azınlığa sunan İstanbul ŞEYSİ, oluşturduğu bu mutlu CHP azınlığını besleyebilmek için bir yandan zamlarla milletin ekmeğine suyuna göz dikerken, diğer yandan da aldığı borçlarla yeni nesillere de borç mirası bırakacak.

Zamzadeler içinde kimler yok ki! Siyasi hayatları boyunca bir baltaya sap olamamış ve siyasi ömrünün fosil aşamasında İBB kuruluşlarının yönetim kurullarına kapak atmışlardan, ilkokul mezunu danışmanlara  ve hatta geçmişi anarşi olaylarına, bölücü hareketlere karışmış bir takım hücrelere kadar uzanan bir liste İBB ve İstanbul kaynaklarını, sömüren bir siyasi kavim haline getirildi.

Oluşturulan bu kaymaklı kaynaklar ise Türkiye’de oluşturulmak istenen siyasi yelpazede finansman oluşturmak isteyen ittifak listesinde terör suçundan yatan hainlerden, ihanetten sonra yurtdışına kaçan sürgünlere kadar uzanan kirli ve karanlık bir liste var.

ZAMZEDELER

Birde gerçek halk olan, İstanbul gibi bir dünya şehrinde yaşamanın güzelliğini paylaşan 16 milyon insan var. Kendisine tabi olmuş ve her tür zulmü hak ettiğini düşündükleri Aziz İstanbullu vatandaşlar var birde. Şehrin yorgunluğu sırtımda yük olan ve hayat mücadelesine birde pandemi zorluğu eklenmiş ama hayatları hiçe sayılmış insanlar.

Otobüslerde üst üste gitmesi reva görülmüş, her tür vaat ve yalan taahhütten sonra daha güzel olacağı ümidi suya düşmüş, güven duygusu yıkılmış, yalnız bırakılmış İstanbullular. 
Zamlar altında ekmeğine ve suyuna İBB tarafından göz dikilmiş, resmen ölüm otobüslerinde KORONAVİRÜS ile başa baş bırakılmış ZAMZEDELER...

İşte bu ötekileştirme, kaynak & kaymak Sistemi içinde kast sistemi misali, mutlu azınlık CHP elitlerine boyun eğmeye ve sömürüye mahkum edilmiş halk! 

Dünya maske takmak zorunda kalmışken, maskesi düşen, yalanları bir bir su yüzüne çıkan, neredeyse hiç bir vaadini yerine getiremeyen, popülist söylemlerle günü kurtarmaya çalışan İBB yönetimi ve İSTANBUL ŞEYSİNE hesap soracak ve onu tahtından indirecek olan halk...
Oklarıyla millete saldıran İBB yönetimine, millete ihanet eden eş başkanlara ve devlete kaldırım taşı atıp, sisteme başkaldırarak siyasi rant elde etmeyi düşünenlere dur diyecek olan 16 milyon İstanbullu diyor ki!

Haini gördük, ihaneti anladık.

Bundan sonra her şey olması gerektiği gibi olacak...