Hava sıcaklıklarının düşüşe geçtiği bugünlerde kış mevsimine girerken, vücut direncimizi artırmak için birçok yöntemin başında sağlıklı beslenmek geliyor.
Kışın ne yemeliyiz? İşte vücut direncini artıran yiyecekler
Mevsim geçişi sürecinde değişen hava değişimleriyle vücut direncimiz de düşüyor. Yeni tip koronavirüse karşı alınacak en iyi önlemlerden birisi olan sağlıklı beslenmek ve böylece vücut direncimizi artırmak için neler yemeliyiz? İşte kışın vücut direncini artıran yiyecekler...
Tüm dünyayı etkisi altına alan yeni tip koronavirüse karşı alınacak en iyi önlemlerden biri olan sağlıklı beslenmek, zinde kalmayı sağlamanın yanı sıra hastalıklara karşı korumada da yardımcı.
Bu dönemde, vücut direncini artırmada, bağışıklık sistemini güçlendirmede, hastalıklardan korunmada dikkat edilmesi gereken en önemli noktalardan birisi, besin değeri yüksek olan gıdaları tercih etmek ve bu gıdaları dengeli tüketmek.
Vücut direncini artırmada en önemli nokta A, C ve E Vitamini bol olan yiyecekler ile bol su tüketmek.
Doç. Dr. Ruhan Aşkın Uzel tarafından yapılan açıklamada, bağışıklık sisteminin, insan vücudunun kendini koruma mekanizması olduğu hatırlatılarak vücudun bu mekanizma ile antijenlere karşı antikor üretmekte olduğu belirtildi.
Bağışıklık sistemi doğal ya da kalıtsal olabileceğini belirten Dr. Uzel, bağışıklık sistemini güçlendirmek için doğru beslenmenin önemli olduğu kadar uyku düzenine dikkat edilmesi, egzersiz yapılması, vücudu yoracak stres, huzursuzluk faktörlerinden uzak durulması ve aynı zamanda yeteri kadar su tüketilmesi gerektiğini belirtti.
Fakat aşırıya kaçmamakta fayda var; vücudun gerektirdiği kadar su alımı yeterli olacaktır.
Vücut direncini artırmak için A, C ve E gibi vitamin gruplarını içeren besinler tüketilebilir.
Bu vitamin gruplarından E vitamini antioksidan özellik ihtiva eder, yeşil yapraklı sebzeler, fındık, ceviz, yağlı tohumlar, hamsi, somon, uskumru, sardalye, ton balığı gibi balık türleri, tahıllar, kırmızı et, yumurta, tereyağı, zeytinyağı gibi besinlerde bol miktarda bulunur.
E vitamininin sadece vücut direncini artırmakla kalmadığını ifade eden Uzel, antioksidan özellikli besin gruplarını içerdiği için A vitamininin okside olup bozulmasını önlediğini belirtti.
Bağışıklık sistemine destek olarak aynı zamanda çinko, selenyum, magnezyum gibi mineralleri içerek gıdalardan takviye alınabileceğini kaydeden Ruhan Aşkın Uzel, “Bu nedenle vitamin dengesi kadar mineral dengesi de önemli.
Mineral grubundan kalsiyum ve fosfor, sırasıyla mevsiminde haftada en az iki kez tüketilecek balıktan ve süt grubu ürünlerden alınabilir.
Bağışıklık sisteminin güçlenmesine destek olabilecek gıdalara ek olarak pekmez, keçiboynuzu, yaban mersini, kakao, soğan, sarımsak, somon, ceviz, böğürtlen, karalahana, yeşil çay, bal, zencefil ve diğer fermente gıdalar sayılabilir” şeklinde konuştu.
Yaşanabilecek halsizliği gidermek için protein ve karbonhidrat içeren gıdaların uygun miktarda tüketiminin önemli olduğunu da dikkat çeken Uzel, “Protein, kas yapısı için enerji tedarik eder. Protein kaslar için gereken enerjinin belirgin kaynağıdır. Beyinde dopaminin üretimini artıran bir amino asittir bu nedenle motivasyon ve zindelik sağlar.
Aminoasit bakımından zengin olan protein grubu yiyecekler arasında et ve yumurta grubu sayılır.
Kolesterolü yüksek olan kişiler derisiz tavuk eti, fasulye, nohut gibi protein içeren daha hafif yiyecekleri tüketilebilir.
Yoğurdun sindirim sistemi için yararlı olan probiyotik bakterileri içermesinin yanında yüksek protein içeriği hem bağışıklık sistemini güçlendirir hem de kronik yorgunluğun azaltılmasında yardımcı olur.
Vücudun birincil enerji kaynağı karbonhidrat içiren gıdaları unutmamak gerekli. Tabii karbonhidrat içeren gıdalar kilo alımına neden olmadan dengeli alınmalıdır.
Nişastalı gıdalar, kepekli tahıllar, sebze ve meyveler temel karbonhidrat kaynakları olarak sayılabilir” sözlerine yer verdi.