Hangi besinler psikolojiyi nasıl etkiliyor? İşte besinlerin psikolojileri

Her besini insan psikolojisinde ayrı bir yeri bulunmaktadır. Kimileri strese sokarken, bazı besinlerde mutluluk ve sakinlik hormonu salgılatır. Peki bu besinler hangileri? İşte besinlerin psikolojileri

Psikolojiyi olumsuz yönde etkileyen besinler şu şekilde;

Şekerli ve beyaz unlu besinler:

Glisemik indeks alınan besinlerin kan şekerini yükseltme hızıdır. Bazı besinlerin kan şekerini yükseltme hızları farklı olabilmektedir. Bundan dolayıda vücut kendini stres altında hisseder.

Tatlı şeylerin mutluluk getirdiği düşünülür ancak bu gıdalar vücudun stresini artırır mutsuzluk getirir. Glisemik indeksi yüksek gıdalara örnek şerbetli tatlılar, beyaz ekmek, beyaz undan yapılan bisküviler, pastalar ve tatlılar verilebilir.

Kahve:

Kahve tüketimi günde 3 bardağın üzerine çıkarıldığında farklı olumsuz etkiler görülmektedir. Örneğin kolesterolün yükselmesine neden olur. 

Fazla tüketilen kahve kortizol seviyelerini yükseltir. Bu da insülini etkilediği için stres yaratır. 

Süt:

Süt ve ürünleri bazı kişilerde çeşitli problemlere yol açabilmektedir. Eğer süt ürünleri tüketildiğinde; bağırsak problemleri, ishal, şişkinlik, gaz şikayetleri, mide yanmaları oluşuyorsa bu durum kişide süt intoleransı olduğu anlamına gelebilir.

Sütün doğrudan mutluluk hormonu olan olumsuz etkilediği söylenemese de, vücuda verdiği rahatsızlıklar sonucu huzursuzluk yaratmaktadır.

Proteinler:

Yüksek miktarda protein tüketimi ile triptofan genelde diğer aminoasitler ile olan yarışı kaybeder, bu da seratoninin daha az üretilmesine neden olur. 

Ancak protein miktarları fazla kaçırıldığında ya da fazla kırmızı et tüketildiğinde hem vücudu yine sağlık anlamında strese sokabilmektedir.

Mutluluk veren besinler ise şöyle sıralanmaktadır:

Koyu yeşil yapraklı sebzeler: Magnezyum, depresyon tedavilerinde de genellikle eksikliği görülen, kadınların regl dönemlerinde kan seviyelerinde normalin altına inen minerallerden bir tanesidir.

Badem, ceviz, fındık:

Bu nedenle bu besinleri günde 1 avuç içi kadar tüketmek ya da 1 karışım yapıp günlük tüketmek daha anlamlı olacaktır. Çünkü gereğinden fazla alımı hem kilo açısından hem de damar sağlığı açısından uygun değildir. 

Brezilya cevizi: 

Brezilya cevizi de yüksek selenyum içermektedir. Günde 2-3 tane Brezilya cevizi tüketmek bile günlük mutluluk ihtiyacının büyük bir bölümünü karşılamaktadır.

Yoğurt ve kefir: 

Probiyotik içeren yoğurt ve kefir aslında aynı grubun besinidir. Sadece kefirde maya miktarı daha yoğun olduğu için daha çok probiyotik içermektedir. Bu nedenle daha sağlıklıdır.

Kuru baklagiller, tam tahıllı ekmekler, sebzeler düzenli olarak tüketilirse ve kabuklu tüketebilen meyveler kabuklu tercih edilirse prebiyotik özellikli besinler yeterli miktarda alınmış olur. Bunun sonucunda ise vücudumuz stresten uzaklaşır ve sürekli olarak yeterli miktarda mutluluk hormonu salgılayabilir.