Hac kimlere farzdır? - Diyanet İşleri Başkanlığı

Hac İslam’ın beş temel esasından biri olup bedeni ve mali yönü olan bir ibâdettir. Sağlık, servet ve yol emniyeti yönünden (Tirmizî, Hac, 4) haccetme imkânına sahip (Kâsânî, Bedâiü’s-sanâî, II, 120), hür, (İbn Ebî Şeybe, Mûsânnef, Riyâd, 1409, III, 354) a


Hac İslam’ın beş temel esasından biri olup bedeni ve mali yönü olan bir ibâdettir. Sağlık, servet ve yol emniyeti yönünden (Tirmizî, Hac, 4) haccetme imkânına sahip (Kâsânî, Bedâiü’s-sanâî, II, 120), hür, (İbn Ebî Şeybe, Mûsânnef, Riyâd, 1409, III, 354) akıllı ve buluğ çağına erişmiş Müslümanlara farzdır (Merğinânî, el-Hidâye, I, 134; Kâsânî, Bedâiü’s-sanâî, II, 120; İbnÂbidin, Reddu’l-muhtâr, III, 447).

Bu şartları taşıyan kişinin, imkân elde edince, geciktirmeden bu farzı yerine getirmesi gerekir. Hayatında bir defa hac yapmış olan Müslümanın bir daha haccetmesi gerekmez (Müslim, Hac, 412) ancak nafile olarak hac yapabilir (Ebû Dâvûd, Menâsik, 1). Günümüzdeki kota sınırlamaları sebebiyle müracaat ettiği halde kur’ada ismi çıkmadığı için hacca gidemeden ölen kimseler, hacca yol bulamadığı için gidemediğinden dolayı borçlu olarak ölmüş olmaz.

Kendisine hac farz olan kimsenin, haccını bizzat eda etmekle yükümlü olması için, sağlıklı olması, tutukluluk veya yurtdışına çıkma yasağı gibi bir engelinin bulunmaması ve yolun güvenli olması şarttır (Mevsılî, el-İhtiyâr, 140). Hac yolculuğuna katlanamayacak, ya da fiilen haccedemeyecek derecede hasta olanlar ile yaşlılar, hac kendilerine farz olsa bile, eda ile yükümlü değildirler. Bu durumda olanlar şartları oluştuğu takdirde bizzat haccederler. Eğer şartlar oluşmazsa kendi yerlerine bedel göndererek hac yaptırırlar (Merğinânî, el-Hidâye, I, 183). Hacca yazılıp da kur’ada ismi çıkmadığı için gidemeyen kişiler için bu da bir mazerettir.

Hacc-ı ekber ve hacc-ı asğar ne demektir?

Hac kelimesi, Arapça’da ziyaret etmek, yönelmek anlamına gelmektedir. Sözlük olarak hacc-ı asğar, küçük hac, hacc-ı ekber, büyük hac anlamına gelir. Hacc-ı ekber ifadesi Kur’an-ı Kerim’de; “Hacc-ı ekber gününde, Allah ve Resûlünden bütün insanlara bir bildiridir. ” (Tevbe, 9/3) şeklinde geçmektedir. Bu ayetteki haccı ekberin hangi anlamda olduğu konusunda farklı görüşler vardır (Diyanet İşleri Başkanlığı Kur’an Yolu Tefsiri, II, 724). Genel kabul gören görüşe göre, Hac mevsimi dışında Kâbe’ye yapılan ziyarete (Umre) hacc-ı asğar; hac mevsiminde yapılan ziyarete de hacc-ı ekber denir. Bayramın birinci gününe de “hacc-ı ekber” denilir (Zeylaî, Tebyînu’l-Hakâik, Kahire, 1313, II, 3). Hz. Ali (r.a.), Rasûlüllah’a (s.a.s.) el-Haccü’l- Ekber hangi gündür? Diye sordum; “Bayramın ilk günüdür. ” (Tirmîzî, Tefsîru’l- Kur’an, 10) buyurdular.
Halk arasında, Arefe günü veya Kurban Bayramının birinci gününün Cuma’ya rastladığı dönemde yapılan hacca, “hacc-ı ekber” denildiğine dair bir anlayış vardır. Ancak bunun dini bir dayanağı yoktur.

Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı

👍 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!

Din Haberleri