Yamal Yarımadası'nın 700 km'lik bölümü Ruslara ait. Burada 2002 sayımına göre 40 bin'den fazla Nenet yaşıyor. Tek amaçları hayatta kalma
Gördüğünüz en tuhaf kabile: Çiğ et yiyip, kan içiyorlar!
Kuzey Kutup Dairesi'ndeki Yamal Yarımadası'nda yaşayan 'Nenet' kabilesi çiğ et ve kanla besleniyor. Kabile, ne kadar zor şartlara göğüs geriyor olsalar da doğal hayatlarını terk etmeyi düşünmüyor.
Onların en büyük özelliği eti çiğ çiğ yemeleri. Dondurucu soğukta yaşayan Nenetler, modern yaşamı reddediyor.
21'inci yüzyıl yaşamından uzak görünen bu topluluk üyelerinin çoğu cep telefonuna ve jeneratöre sahip.
Ren geyiği sürüleri besleyen Nenetler otlaklarını kaybetmek istemedikleri için bölgede yapılaşmaya karşı çıkıyor.
Nenetler hayvanlarını otlatmak için tam bin 100 kilometre yol alıyor.
Ancak, burada asırlar boyu yaşayan Nenet halkı için geyik bakıcılığı sadece iş ve geçinme değil, aynı anda hayatın manası anlamına geliyor.
Nenetlerin bulunduğu bölge artık dünya için çok önemli. Dünyanın bilinen doğalgaz rezervlerinin dörtte biri burada bulunuyor.
Uzun yıllar dünyadan olabildiğince kopuk yaşamayı tercih eden Nenetler doğalgaz rezervi nedeniyle inşa edilen raylarla artık dünyayla daha iç içeler.
Rusya'nın az bilinen halklarından Nenetler her yıl aynı zamanda Kış Kampı'na gitmek üzere dondurucu soğukta yola koyuluyor.
Başta Malavi ve Zambiya olmak üzere güney ve orta Afrika ülkelerinde görülen “Gure” kültürü, Zimbabve’de de devam ettiriliyor.
Yaşları 15 ile 20 arasında değişen “Çegure” adı verilen erkek çocuklarının oluşturduğu Gure takımı, cuma, cumartesi ve pazar günleri olmak üzere haftanın 3 gününü ormanda tamamen ilkel şartlarda geçiriyor.
Bu üç gün içerisinde kendi yaptıkları çeşitli figürlerdeki maskeleri ve giysileri giyinerek köye gelen Gure dansçıları, köy halkından bahşiş topluyor ve ardından kurulan geniş bir alanda dans gösterisi sunuyor.
Raute dünyanın en ilkel kabilesi. Bu kabilede yaşayan insanlar maymun avcılığı yapıyor ve yakaladıkları maymunların etini yiyorlar. Kabileden biri öldüğünde ise bulundukları yeri terk ediyorlar ve başka bir yere göç ediyorlar. İşte çok ilginç yaşamlarıyla Raute kabilesi…
Danimarkalı fotoğrafçı Jan Moller Hansen, modern yaşama uymamakta direnen Raute kabilesinin günlük hayatını görüntüledi.
Hansen yerel bir rehber eşliğinde, Nepal'de Katmandu'dan çıkıp Accham bölgesindeki ormanın derinliklerine daldı.
Orada da kendilerini 'ormanın kralları' diye tanımlayan Raute kabilesinin yaşamına tanıklık etti.
Nepal halkı tarafından ikinci sınıf insanlar olarak görülmek istemeyen Raute kabilesi üyeleri, bu yüzden modern hayata geçmek istemiyorlar.
Raute kabilesi üyeleri, etnik kimliklerine sıkı sıkıya bağlılar ve kendilerinin kral soyundan geldiğine inanıyorlar.
Herhangi bir maddi ya da gayrimenkul sahibi olmak gibi bir kaygıları yok.
Sahip oldukları her şeyi de paylaşıyorlar.
Göçebe halde yaşadıkları için de yanlarında taşıyabilecekleri şeylere sahip olmayı tercih ediyorlar.
Aralarından herhangi biri öldüğünde onu gömdükten sonra kamp yaptıkları yeri terk edip başka bir yere doğru yola çıkıyorlar.
Ölülerini de dik olarak gömüyorlar. Böylece ruhunun cennette özgürlüğe kavuştuğuna inanıyorlar.
Göçebe ve geleneksel bir şekilde yaşayan bu kabile her ay Nepal’in batısındaki ormanlarda yer değiştirerek yaşıyorlar.
Çok eskilerden beri kendilerini 'Ormanın Kralları' olarak tanımlayan topluluk, maymun eti yiyerek ve çevre köylere ahşap el emeği ürünler verip karşılığında tahıl ve sebze alarak yaşamlarını sürdürüyorlar.
Nitekim küresel ısınma onların yaşamını da etkilemiş: Azalan maymun popülasyonu ve plastik ürün akını hayatlarını belirsiz bir geleceğe doğru sürüklüyor.
Kabile yaşamını Langur ve makak maymunlarını avlayarak sürdürüyor.
Kabiledeki erkekler, çevredeki ormanlardan topladıkları tahtaları, yerel köylerle satmak için mobilya haline getiriyorlar.
Ayrıca kabiledeki en son gerçekleşen ayı saldırılarından sonra çocuklar ormanın derinliklerine girmemeleri konusunda uyarıldı.
Raute kabilesi ormana güçlü bir bağlılığa sahip ve tohum ekmenin günah olduğuna inandıkları için tarımdan kaçınıyorlar.
Kabilede her ağaç türü kesilmiyor. Sadece yaygın olan ağaç türlerini kesiyorlar.
Ayrıca kabilede sadece erkekler ava çıkma hakkına sahip.
Kabilede iş bölümü cinsiyete dayalı. Kadınlar çoğunlukla pişirme, yıkama ve yakacak toplama gibi günlük görevleri yerine getiriyor.
Kabilede son bilgilere dayanılarak yalnızca 156 kişinin kaldığı bilinmekte.