Gayr-i meşru yolla kazanılan parayla kurban kesilebilir mi? Diyanet İşleri Başkanlığı

İslâm dini kişilerin meşru işlerle uğraşmalarını ve geçimlerini helâl yollardan elde etmelerini ister. Buna rağmen bir kişi malını haram yoldan kazanmışsa, öldüğünde varisleri bu malın sahibini aramalı; sahibini bulduklarında bu malı kendisine vermelidirl

Şayet bu malın sahibini bulamazlarsa sevap beklenmeksizin yoksullara veya hayır işlerine harcamalıdırlar (Serahsî, el-Mebsût, XII, 306; İbn Nüceym, el- Bahru’r-Râik, VIII, 229; Fetâvây-ı Hindiyye, III, 210).

Bu itibarla, gayr-i meşru yolla elde edilen para ile kurban kesmek uygun değildir. Mali ibadetler helal parayla yapılmalıdır. Zira Rasûlüllah (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “Ey insanlar! Allah temizdir; sadece temiz olanları kabul eder. Allah Peygamberlerine neyi emrettiyse müminlere de onu emretmiştir. Şöyle ki Allah Peygamberlere: “Ey Peygamberler! Temiz ve helal olan şeylerden yiyin, iyi ve faydalı işler yapın!” (Mü’minun, 23/51); Müminlere de: “Ey iman edenler! Size verdiğimiz rızıkların temiz olanlarından yiyin.” (Bakara, 2/172) buyurmuştur.” Sonra Rasûlüllah (s.a.s.) şunları söyledi: “Bir kimse Allah yolunda uzun seferler yapar. Saçı başı dağınık, toza toprağa bulanmış vaziyette ellerini gökyüzüne açarak: Ya Rabbi! Ya Rabbi! diye dua eder. Hâlbuki onun yediği haram, içtiği haram, gıdası haramdır. Böyle birinin duası nasıl kabul edilir!” (Müslim, Zekât, 65).

Bütün bu ikazlara rağmen yine de haram parayla kurban kesilmişse, bunun hiçbir sevabı olmamakla birlikte, gasbedilmiş elbise ile namaz kılma durumunda namazın düşmesi gibi kurban sorumluluğu da düşer (Kâsânî, Bedâi, Beyrut 1982, III, 96; Zeylaî, Tebyînü’l-Hakâık, Mısır 1313, VI, 48).

Bir grup oluşturarak aralarında para toplayıp Hz. Peygamber adına kurban kesilebilir mi?

Dinimizde böyle bir uygulama yoktur. Bunun, yapılması gereken bir ibadet gibi görülmesi doğru değildir. Çünkü Allah ve Raûlünden nakledilmeyen bir uygulamayı ibadet gibi telakki etmek ve ona dînîlik vasfı vermek bid’attir. Her bid’at de Hz. Peygamber (s.a.s.)’in nitelemesiyle dalâlettir (Müslim, Cuma 44; Ebû Dâvûd, Sünnet 6; Tirmizî, Mukaddime 16).
Hz. Ali’den rivayet edilen “Rasulullah (s.a.s.) (sağlığında) kendi yerine bir kurban kesmemi vasiyet etti. İşte ben de onun yerine kurban kesiyorum.” (Ebû Dâvûd, Dahâyâ, 2; Müsned, I, 107, 149) şeklindeki haber, bu uygulamaya delil olamaz. Çünkü Hz. Ali kurbanı kesme gerekçesi olarak Hz. Peygamber (s.a.s.)’in kendisine bunu vasiyet etmesini göstermiştir. Dolayısıyla bu hadis, eğer vasiyeti yoksa ölü adına kurban kesileceğine delalet etmez.

Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı

👍 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!

Din Haberleri