DPB | Taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma suçundan ceza alan memura ne işlem yapılır?

Taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma suçundan 6 yıl 8 ay hapis cezası alan memurun cezası infazı süresince memuriyetinin askıda olduğu, söz konusu cezanın infaz edilmesinden sonra tekrar göreve başlatılması gerektiği hk. (23/06/2016-3823)

ÖZET: Taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma suçundan 6 yıl 8 ay hapis cezası alan memurun cezası infazı süresince memuriyetinin askıda olduğu, söz konusu cezanın infaz edilmesinden sonra tekrar göreve başlatılması gerektiği hk. (23/06/2016-3823)

Mardin ili Yeşilli belediyesinde satış memuru olarak görev yapmakta iken 13/09/2006 tarihinde yapmış olduğu trafik kazası sonucu Mardin 1. Ağır Ceza Mahkemesinin E:2006/368, K:2007/161 sayılı Kararı ile taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma suçundan 6 yıl 8 ay hapis cezası alan ... 'in, yeniden göreve başlatılıp başlatılamayacağı hususunda oluşan tereddüde ilişkin Başkanlığımız görüşünün talep edildiği ilgi yazı incelenmiştir.

İlgi yazı ve eklerinin incelenmesinden, ilgilinin, cezasının infazı için 29/04/2012 tarihinde cezaevine girdiği, Kırklareli İnfaz Hakimliğinin 28/01/2016 tarih ve E:2016/202, K:2016/196 sayılı Kararı ile, şartla tahliye tarihi olan 12/04/2016 tarihine kadar denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak üzere cezasının infazına karar verildiği anlaşılmıştır.

Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48/A-5 inci maddesinde "Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, milli savunmaya karşı suçlar, devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkûm olmamak." hükmüne, "Memurluğun sona ermesi" başlıklı 98 inci maddesinde ise "Devlet memurlarının

  1.  Bu kanun hükümlerine göre memurluktan çıkarılması;
  2.  Memurluğa alınma şartlarından her hangi birini taşımadığının sonradan anlaşılması veya memurlukları sırasında bu şartlardan her hangi birini kaybetmesi; ...

hallerinde sona erer." hükmüne yer verilmiştir.

Öte yandan, Danıştay 1. Dairesinin 13/04/2004 gün ve E:2003/170, K:2004/3 sayılı Kararında ".Devlet memuru olup da memuriyetine son verilmesini gerektirmeyen bir hürriyeti bağlayıcı ceza ile mahkum olan bir kişinin, söz konusu cezanın infazı süresince memuriyet haklarını koruma ve kullanma ehliyetinin devam ettiğinin kabulü mümkün bulunmamaktadır. Bu durumda olan Devlet memurunun hizmet ilişkisinin infaz süresince askıda olduğunun kabulüyle hükümlülük süresinin sona ermesinden sonra göreve iade suretiyle memuriyet statüsünü yeniden kazanması gerekmektedir ki bu da, memur hukukunun sonucu olan memur güvenliği ilkesinin bir gereğidir... Devlet memurlarının hükümlü bulundukları Devlet memurluğuna engel nitelik taşımayan hapis cezalarının infazı süresinde göreve devamsızlıkları nedeniyle memuriyetlerine son verilemeyeceği, bu kişilerin sözü edilen cezalarının infazı süresince hastalık ve yıllık izin kullanabilmelerine ve buna bağlı olarak maaş alabilmelerine hukuken olanak bulunmadığı" belirtilmiştir.

Yukarıda yer verilen hükümler ve mezkur Danıştay Kararı çerçevesinde; taksirle işlenen suçlar nedeniyle verilen mahkumiyetlerin memur olarak atanmaya engel teşkil etmediği, dolayısıyla memur iken taksirle işlenen suç nedeniyle hüküm giyenlerin memurluklarına son verilemeyeceği değerlendirilmekte olup, ilgilinin, hapis cezasının infazı süresince memuriyetinin askıda olduğu, ancak söz konusu cezanın infaz edilmesinden sonra tekrar göreve başlatılması gerektiği mütalaa edilmektedir.

👍 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!

Çalışma Hayatı Haberleri