Hint Okyanusu’nun ortasında bulunan Büyük Adaman Takımadaları’nın kıyısındaki Kuzey Sentinel Adası’nda yaşayan Sentinel Kabilesi, yüzyıllardır dünyanın en izole toplumu olmayı, moderniteden tamamen uzak olmayı reddeden bir toplum olmayı başarıyor.
Yalnızca Sentinel Kabilesi değil, adanın bir kısmı Hindistan toprağı sayıldığı için pek çok Hintli de bu adada yaşıyor.
Ada grubundaki en yüksek nüfuslu kabile, Jarawa Kabilesi. Fakat, onlar da çoğu zaman adaya ziyarete gelen insanlar tarafından rahatsız ediliyorlar.
Gezginler, 4x4 araçlarıyla “İnsan safarileri” düzenliyor, bu kabilelerin yaşadıkları yerleri ziyaret ederek adeta birer hayvanmış gibi yaşamlarını izleyerek rahatsızlık veriyorlar.
Fakat bu “İnsan safarileri”ni, Sentinel Kabilesinin yaşadığı Kuzey Sentinel Adası’da yapmak mümkün değil. Çünkü Sentinelliler çok farklı.
Çünkü Kuzey Sentinel Adası yerlileri, çok uzun yıllardır dış dünya ile bağlantılarını tamamen koparmış durumda.
Her ne kadar uzun yıllardır bilinen bir kabile olsalar da, bağlantı kurulmaya çalışıldığında saldırganlık gösterdikleri için iletişim kurmak mümkün olmamış. Bu yönüyle bilinen bir kabile olmaya devam ediyor.
İngiliz bilim insanı M.V Portman, 1880 senesinde, liderliğini yaptığı bir ekiple birlikte ada yerlilerinden 6 kişiyi zorla alıkoydu. Birkaçı kaptıkları hastalıklar nedeniyle vefat etse de geri kalanlar, araştırmacıların hediyeleriyle yaşadıkları alana geri bırakıldı.
Bu araştırma sonrası ada halkı uzun bir süre rahatsız edilmedi fakat araştırmaları sonucu elde edilen verilerle antropolojik çalışmalar sürdürülmeye devam etti.
Hint Hükümeti tarafından 1967’de adaya sürekli olarak ziyaretler gerçekleştirilmeye başlansa da ada halkı saldırgan bir tutum gösterdiği için yalnızca hediye bırakarak adadan ayrılmak zorunda kalıyorlardı.
Panama’dan hareket eden Primrose adlı bir yük gemisi, seferini sürdürürken adanın kıyılarındaki resiflerde takılı kaldı. Gemideki grup ada halkı tarafından kurtarılmayı bekliyorken başlarına yağan oklarla canlarından oldu.
Geminin kalıntıları halen Kuzey Sentinel Adası kıyılarında duruyor.
Sentinel Kabilesi, bu zamana kadar çaba gösterilen her iletişim kurma girişiminde saldırgan bir tutum sergiledikleri için onlara ait fotoğraflar genelde havadan ve uzaktan çekilmiş fotoğraflar oluyor.
Moderniteden tamamen uzak yaşayan kabile, tarım bile yapmıyor. Binlerce yıl önce yaşamış en ilkel toplumlar gibi avcılık ve toplayıcılık ile hayatta kalıyorlar.
Sonunda Hintli bir antropolog olan antropolog Madhumala Chattopadhyay, adaya gerçekleştirdiği bir dizi ziyaret sonrası halk ile pozitif iletişimler kurmayı başardı.
Fakat bu ziyaretler, kabile için tehlikeli olabileceği için (dışarıdan getirebilecek herhangi bir hastalık ve virüse karşı) ziyaretler sona erdi.
Ziyaretlerin sona ermesiyle birlikte ada yerlileri tekrar saldırgan tutumlarını göstermeye başladılar.
Hatta gemi ile balık tutmak için okyanusa açılan iki balıkçı, adaya fazla yaklaştığı için Sentineller tarafından oklarla öldürüldü.
Halen Kuzey Sentinel Adası, hem üzerinde yaşayan halkın gizemliliği hem de adanın girişe kapalı olması ilgi çekmeye devam ediyor.