Bir ilimizde korkutan korona tablosu

Türkiye'nin koronavirüsle mücadelesi sürerken Diyarbakır'dan gelen haber korkuttu.5 günde 15 sağlıkçının korona virüse yakalandığı Diyarbakır'da enfekte olan sağlık çalışanı sayısı 170'i buldu.

Diyarbakır'da son günlerde vakaların artmasıyla beraber tedirginlik başladı.Son 5 günde 15 sağlıkçının koronavirüse yakalandığı bölgede, enfekte olan sağlık çalışanı sayısı 170'i buldu.Testi pozitif çıkan hekimlerden Op. Dr. Şemsettin Koç, "Her tarafım ağrıyor, ateşim de çok yüksek, uyuyamıyorum. Alınan tedbirlere uyulmalı ve eski alışkanlıklardan vazgeçilmeli" dedi.  

Diyarbakır Tabipler Odası'nın verilerine göre 24 Haziran'da 155 sağlık çalışanının enfekte olduğu açıklanmıştı. Aradan geçen 5 gün içinde 15 sağlık çalışanının daha enfekte olduğu öğrenildi. Bununla birlikte korona virüse yakalanan sağlıkçıların sayısı 170'i buldu.  

Korona virüs testi pozitif çıkan Koç, 3 gündür hastanede tedavi gördüğünü söyledi. Koç, şu açıklamalarda bulundu:"Bir haftadır basit kırgınlık, burun akıntısı ve benzeri şikayetlerim oldu. Dört gün önce de ateşim yükseldi. Her tarafım ağrıyor, ateşim de çok yüksek, uyuyamıyordum. Hastaneye gidip tetkiklerimi yaptım. Test verdim, tomografi çektirdim, sonuç pozitif çıktı. Şu an hastanede yatıyorum. Ateşim çok yüksek, her tarafım ağrıyor. Şu bir gerçekliktir, yaşamın her alanında bir sorun oluştuğu zaman evrensel normlar çerçevesinde değerlendirip buna göre bir çözüm yolu bulmak her zaman ideal olandır. Bu ideal olan yolu hem sistem kendisine mal edebilmeli hem toplum kendine mal edebilmeli. Doğrusunu söylemek gerekirse iki tarafta problem var, hem sistem bu konuda evrensel normlara göre bir gidişatta problem yaşıyor hem de toplum bu problemi yaşıyor. Toplum çok rahat, vurdumduymaz. Toplum o kadar rahat ki söylenen tedbirleri almıyor."   

"TOPLUMUN ÖNEMLİ BİR KISMI YAŞAYACAK"

Hastaları ile arasına mesafe koymadan rutin muayanesine devam ettiğini ifade eden Koç, "Hastalarımdan birinden mi kaptım, başka yerden mi kaptım bilmiyorum. Sonuçta virüse yakalandım ama öyle görünüyor ki toplumun önemli bir kısmı bu süreci yaşayacak gibi. Sonu herkes için ölümlü olan bu dünyada herkesin sevgiyi, saygıyı, hoşgörüyü, ötekini anlamayı, barışık olmayı, şiddetsiz de yaşanabileceğini, empati kurmayı ve önce vicdanının sesini dinleyerek dünyanın yaşanılabilecek konuma gelmesinde çaba göstermesi gerekiyor. Bunun için eski alışkanlıklardan vazgeçmesi gerekiyor" dedi. 
 

👍 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!

Gündem Haberleri