Al Arabiya, merkezi Dubai’de bulunan BAE ve Suudi Arabistan finansörlüğünde yayın yapan bir medya grubu.
Al Arabiya 28 Mayıs’ta CHP adayıyla röportaj yapmıştı.
İmamoğlu o röportajda, seçimi kaybetmeleri halinde ne yapacakları sorusuna, “binlerce avukatımız ve binlerce gönüllümüz var, şayet seçimde şüphe olmadığına, seçimin güvenle yapıldığına hep beraber kanaat getirirsek, o zaman kaybettiğimizi kabulleniriz” diye tuhaf bir yanıt vermişti.
Kanalın İstanbul temsilciliği Cumhur İttifakı adayı Binali Yıldırım’la da röportaj yapmak istedi. Talep Yıldırım’ın ekibine iletildi ve süreç başladı. İstanbul’dan Dubai’deki merkeze de durum anlatıldı, Binali Yıldırım’la röportaj yapılacağı bildirildi.
Ancak son anda bir şeyler oldu, Birleşik Arap Emirliklerinden bir talimat geldi, gelen emir “Binali Yıldırım’la röportaj yapmayın” diyordu.
Bunun üzerine planlanan yayın son anda iptal edildi.
Yayıncılıkta bir gazeteci için karşılaşılabilecek en kötü durumdur bu.
Yapılan şey en basit tabiriyle ayıptır, gayri ahlakidir, basın özgürlüğüne ihanettir, ambargodur.
BAE rejimi resmen Ak Parti’ye medya ambargosu uygulamıştır.
CHP adayı İmamoğlu’na ekranlarını açıp, propaganda yaptırırken, Binali Yıldırım’ın söyleyeceklerinden rahatsız olmuşlardır.
Peki kimdir bu Al Arabiya ve patronları?
Aslında bu sorunun yanıtı yapılanın ne anlama geldiğini daha net ortaya koymaktadır.
Çünkü 2013 gezi darbe girişiminden bu yana açık Türkiye düşmanlığı yapan bir rejimdir BAE.
15 Temmuz darbe girişiminin destekçisi ve finansörlerindendir.
Suriye’de sınırımızda PKK terör örgütünü finanse etmektedir.
BAE, İsrail’in Ortadoğu’daki bir numaralı hizmetkarıdır.
İsrail ve Siyonistler Müslüman coğrafyasında Mısır’daki darbeden tutun da Türkiye’ye yönelik tüm saldırı girişimleri, Doğu Akdeniz’deki doğalgaz rezervlerinin gasp edilmesi, Filistin’in yok edilmesi, Kudüs’ün İsrail başkenti ilan edilmesi, Golan’ın İsrail haritasına eklenmesi, Libya’da, Sudan’da darbe yapılması, Yemen’de iç savaş çıkarılması gibi tüm kirli planlarını BAE’nin parasıyla organize etmektedir.
Siyonist çetenin adeta sağ kolu olan BAE rejimi İsrail’in tüm bu kirli planlarını Al Arabiya gibi geniş kitlelere hitap edebilen yayın organı üzerinden algı oluşturmak suretiyle meşru göstermeye çalışmaktadır.
Düşünün 2016’ya kadar Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı da bu yayın organında çalışıyordu.
Ancak 2 Ekim 2018’de katledilen Kaşıkçı’nın katilleri Al Arabiya kanalı tarafından aklanmış, Türkiye’ye gelen ve suçüstü yakalanan infaz timi, Al Arabiya televizyonu tarafından “Türkiye’yi gezmeye giden turistler” diye lanse edilmişti.
Böyle bir zihniyetin CHP adayıyla röportaj yapıp, onun tüm mesajlarını destekleyerek yayınlaması, Türkiye açısından gayet anlaşılabilir bir durumdur.
Binali Bey’e yönelik nezaketsizlik ise aslında malumun ilanıdır.
CHP adayını destekleyen Al Arabiya bizzat kendi teklifleriyle Binali Bey’le röportaj yapmak istiyor ardından İsrail maşası Dubai’den gelen emirle planlanmış röportajı iptal ediyor.
Bu zihniyetin Türkiye’de temsilciliği var. Bu zihniyetin İngiliz markasıyla Türkiye’de Türkçe yayın yapan Independent adlı bir yayın organı daha var.
Mesela BAE-Suudi Arabistan-İngiltere kafasıyla Türkiye’de çalışan Independent, “Türkiye’de basın özgürlüğündeki boşluğu doldurmaya geliyoruz” diye yayın hayatına başlamıştı.
Al Arabiya ya da Independent. Patronları isim olarak farklı olsa da aynı zihniyetin ürünü olan iki yayın organından bahsediyoruz.
BAE yayın organı Al Arabiya televizyonu, CHP İstanbul adayıyla röportaj yaptıktan sonra, AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım'la da röportaj yapmayı planlamışlardı. Fakat Yıldırım'a yapılması planlanan röportajın son anda iptal edildiği ortaya çıktı.
Türkiye’de Türkiye’nin milli duruşuna saldıran yayınlar yapan BAE medyası, bir de gözümüzün içine baka baka yalan söylüyor, “Türkiye’de basın özgürlüğü yokmuş da onu doldurmaya geliyorlarmış” palavrasıyla racon kesmeye kalkıyor.
Türkiye’de basın özgürlüğü olmasa sen İstanbul’da böylesine yayınları nasıl yapabilirdin?
Kaldı ki bir numaralı “basın özgürlüğü düşmanları”, bizzat sizler ve patronlarınızdır.
CHP adayının propagandasına soyunup, Binali Yıldırım’la planlanan röportajı bir talimatla iptal eden sizlersiniz.
Kendi krallıklarınızda yapamadığınızı, bizim ülkemizde yapıyorsunuz, bir de utanmadan arsızlık ediyorsunuz.