AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Ömer Çelik, siyasetin bir numaralı konusu haline dönüşen sığınmacıların durumu, Kemal Kılıçdaroğlu'nun grup toplantısında yaptığı açıklamalar ve gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, sığınmacıların gönderileceği konusunda yapılan açıklamalara değinerek CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun sözlerine tepki gösterdi.
"KATİLLERE TESLİM ETMEYECEĞİZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu konuda yaptığı açıklamaları anımsatan Ömer Çelik, sığınmacılarla ilişkili olarak, "Cumhurbaşkanımızın söylediği gibi sığınmacılar gönüllü ve onurlu şekilde ülkelerine dönecekler. Türkiye Cumhuriyeti büyük bir devlettir ve biz bunları katillere teslim edemeyiz. Bunu söyleyen muhalefet partilerinin bu insanları katillere teslim etmemek için bir planı, programı var mı? Sadece göndereceğiz diyorlar, karşı tarafta bir katliam makinesi var. Nasıl olacak bu? Şu tarihte, bu tarihte göndeririz diyenler temelsiz konuşuyorlar." dedi.
Sözlerine devam eden Ömer Çelik sığınmacılarla ilgili sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu insanların arkasından ölüm makinesi var. Ondan kurtulmak için buraya geldiler. 30 kilometre bir derinlik içinde güvenli bölge oluşturulsaydı kendi ülkelerinde kalacaklar, ne Türkiye'ye geleceklerdi ne Akdeniz sularında botları batırılacaktı. Bugün biz istediğimiz gibi göndeririz diyenlerin geçmişte yaşananları hatırlaması lazım. Türkiye'ye sığınan Azeri aydınlar Sovyetler Birliği'ne iade edildi. Stalin yönetimi, Azeri aydınları kafasına kurşun sıkarak öldürdü. Bunu söyleyenlerin bu insanları katillere teslim etmemek için bir planları var mı? Sadece konuşuyorlar."
"ESAD İLE EMPATİ KURUYOR"
Kemal Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan çok Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad ile görüştüğünü ifade ederek," Kendisini cumhurbaşkanımızdan çok Esad ile empati kurar şekilde konumlandırıyor. Kılıçdaroğlu, grup konuşmasında çok üzücü şeyler söyledi. Siyasi partiler arasındaki mücadele siyasi rekabettir, Kılıçdaroğlu'nun rekabet değil husumet siyaseti içinde hareket ettiğini görüyoruz. Ne genel başkanımıza ne cumhurbaşkanımıza karşı kimse böyle konuşamaz. Esad yönetimiyle kim empati kuruyorsa maşa odur" diye konuştu.
Türkiye'nin mavi vatanda hak ve hukukunu aramak için var olduğunu söyleyen Çelik, "CHP’den biri çıktı, 'Mavi vatanda arayışa girmek maksimalist davranıştır' dedi. Birileri maşa aramak istiyorsa buraya bakmalı. Türkiye, Azeri kardeşlerimizin Karabağ'da verdiği mücadeleyi desteklerken, CHP’den biri çıkıp 'Türkiye, Karabağ'a cihatçıları gönderiyor' dedi. Azerbaycan'ın değil Ermenistan'ın yanında duran kim varsa emperyalistlerin maşası. Bir siyasi parti genel başkanına yakışmıyor. CHP'ye oy veren vatandaşlarımızın milli duruşuna da yakışmıyor. 'Aylan bebeğin ölümünden Erdoğan sorumludur' diyor. Bu kadar utanç verici bir açıklama. Çocukların Akdeniz'de ölmesinin iki sebebi var; biri Esad yönetimi, biri çocukların bindiği botları şişleyen Yunanistan" dedi.
Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanı Erdoğan için kullandığı ifadelerin kabul edilir olmadığını belirten Çelik, "AB Parlamentosu kadar bile Kılıçdaroğlu'nun Akdeniz'de ne olup bittiği hakkında bilgisi yok. Bütün bunlar görülmediği zaman ortaya çıkan tablodan anlaşılan Kılıçdaroğlu, Yunanistan, Hafter ve Esad yönetimi yanında" diye konuştu.
"HUSUMET SİYASETİNE MÜSADEMİZ YOK"
Kılıçdaroğlu'nun Orta Doğu açıklamasına ilişkin de Çelik, "Orta Doğu'da gitsin mazlum insanlar içinde cumhurbaşkanımız aleyhine bir cümle söylesin, neyle karşılaşır. Bu şekilde cumhurbaşkanımızı suçlamak husumet siyasetidir. AK Parti husumet siyasetine hiçbir şekilde müsaade etmeyecektir. Kılıçdaroğlu yakın zamanda PYD'nin Türkiye için bir tehdit oluşturmadığını söylemişti. Onlara gösterdiği iyi niyetin binde birini Türkiye Cumhuriyeti politikaları için göstermiyor. Bu müthiş bir yön sapmasıdır, fikir sapmasıdır. Bizim kırmızı çizgimiz bellidir. Ne dış politika ne diplomasi biliyorlar. Gitmekle, görüşmekle sorun çözülecek olsa her gün görüştüğünüz altılı masadaki çelişkileri çözerdiniz, çok uzağa gitmeye gerek yok. Kılıçdaroğlu'nun son konuşması cumhurbaşkanımıza, partimize, kabinemize karşı tam bir husumet konuşmasıdır. Bu nefret, husumet konuşmasına karşı en güçlü tavrı alacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın" dedi.