AIDS Nedir? Aids Hastalığı Hangi Doktor Bakar? sorusu sık sık araştırılıyor. Tüm bu soruların yanıtlarına haberimizde yer verdik...
AIDS Nedir?
AIDS, zarflı bir retrovirüs olan HIV (İnsan Bağışıklık Yetmezliği Virüsü) ile bulaşarak sağlık halinde bozulmaya yol açarak en şiddetli enfeksiyon formuna sebep olan bir sendromdur. ABD'deki sendrom esas olarak, epidemiyolojik olarak kısıtlanmış popülasyonlarda görülmektedir. HIV, Hepatit B'ye benzer bir şekilde yani kan yoluyla bulaşmaktadır.
Fırsatçı enfeksiyonlar, nadir görülen malign neoplazmlar (kötü huylu tümörler) ve inatçı immünolojik yetersizlik AIDS'in ayırt edici özellikleridir. Klinik özelliklerinin birçoğu, enfekte hastalarda gelişen derin bağışıklık eksikliğine atfedilebilir. Bağışıklık eksikliğini tersine çevirmenin mevcut bir yolu maalesef ki yoktur. Bağışıklık sisteminin virüs tarafından tahrip edilmesi, fırsatçı enfeksiyonun yanı sıra otoimmün hastalık ve malignite (kötü huylu) riskinin artmasına neden olur.
Ek olarak, virüsün kendisiyle ilgili hastalık semptomları ortaya çıkabilir. Örneğin, HIV'e ilk maruz kaldıktan sonraki haftalar içinde ortaya çıkan birincil hastalık sırasında, klinik semptomlar tipik olarak bir mononükleoz sendromu olarak vakaların en az % 50'sinde görülür.
HIV ile ilişkili komplikasyonlar, korunmuş bağışıklığı olan hastalarda nadiren görülür (yani CD4 T hücresi sayısı 500 hücre/mm3'ten fazla). Tekrarlayan mukokutanöz herpes simpleks (HSV), herpes zoster (VZV), oral kandidiyaz ve oral kıllı lökoplaki, CD4 sayısı bu seviyenin altına düştükçe artan sıklıkta ortaya çıkar. İmmün trombositopeni (ITP) HIV ile ilişkili olarak ortaya çıkar ve sıklıkla klinik seyrin erken döneminde görülür. CD4 sayısı 200 hücre/mm3'ün altına düştüğü için AIDS'e özgü fırsatçı enfeksiyonlar ve maligniteler gelişme riski giderek artmaktadır.
Aids Hastalığı Belirtileri
AIDS ile ilişkili enfeksiyonların klinik belirtileri, pnömoni (zatürre), disfaji (yutma güçlüğü)/odinofaji (ağrılı yutma), ishal, nörolojik semptomlar, ateş, anemi ve görme kaybı şeklindedir. En yaygın patojenler arasında Candida albicans, Pneumocystis carinii, Mycobacterium tuberculosis, Toxoplasma gondii, Cryptococcus neoformans, Mycobacterium avium intracellulare ve Sitomegalovirüs bulunur. HIV enfeksiyonu olan hastalarda malign hastalık da karakteristik bir düzende ortaya çıkar. İki tümör çeşidi yaygın olarak görülmektedir: Kaposi sarkomu, tipik olarak deri ve mukozal yüzeyleri içeren multifokal vasküler endotelyum tümörü ve Non-hodgkin lenfoma, genellikle merkezi sinir sisteminde ortaya çıkan fenotipte.
AIDS Hastalığı’nın Terapisi Nasıldır?
Terapi, karmaşık enfeksiyonların ve tümörlerin tedavisi ile sınırlıdır. Terapi prensipleri, antiretroviral ajanlar tarafından HIV replikasyonunun azaltılması, ortak fırsatçı enfeksiyonlara karşı profilaksi (enfeksiyon meydana gelmeden enfeksiyonun önlenmesi) ve tedaviyi ve ardından meydana geldiklerinde enfeksiyonlar için daha sonraki yaşam boyu bakım tedavisini içerir. P. carinii pnömonisi (zatürresi) teşhisi konan kişiler AZT (Azidotimidin) ile tedaviden yararlanabilirler. HIV ve sendromun yayılması ancak etkili ve güvenli bir aşı geliştirilinceye kadar önleyici tedbirlerle azaltılabilir.
AIDS Hastalığı’na Hangi Doktor Bakar?
AIDS hastalığı, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji uzmanları tarafından takip ve tedavi edilebilmektedir. Çocuk ve adölesan yaş grubundaki hastaların takip ve tedavisi ise Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları uzmanları tarafından yapılmaktadır. Bazı özel laboratuarlarda da HIV testi yapılmaktadır.