Tutuklu sanık Dilek Demir: “Ömrümün geri kalanında tehditlerle yaşamak istemezdim” Kadınları mankenlik vaadiyle kandırdığı iddia edilen Cüneyt Pala’ cinayetinde sanıklar birbirini suçladı. 401 numaralı intikam cinayeti davasında, sanık iki kadının tahliye talepleri reddedildi
İstanbul’da bir otel odasında, kendini mankenlik ajansı sahibi olarak tanıtarak kadınları istismar ettiği iddia edilen Cüneyt Pala’nın öldürülmesi davasında sanıklardan Dilek Demir, “Ömrümün geri kalanında bu tehditlerle yaşamak istemezdim” dedi. Diğer tutuklu sanık Gülşah Şat’ın avukatı ise müvekkilini Dilek Demir’in kandırdığını öne sürerek “Her şekilde müvekkilim oltanın ucuna takılmıştır” diye konuştu.
Kendisini manken ajansı sahibi olarak tanıtıp para karşılığında kadınların fotoğrafını çektiği ve bu kadınlara cinsel istismarda bulunduğu iddia edilen Cüneyt Pala’nın bir otelin 401 nolu odasında, Dilek Demir ve Gülşat Şat adlı iki kadın tarafından öldürüldüğü iddiasına ilişkin davanın görülmesine devam edildi. İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar Dilek Demir ve Gülşah Şat cezaevinden getirilirken avukatları da salonda hazır bulundu.
Duruşmada savunması sorulan sanık Gülşah Şat, sadece maktul Cüneyt’i bulmak istediğini belirterek, öldürme amacı olmadığını söyledi. Olay sırasında biber gazından daha çok maktul Cüneyt’in darplarına maruz kaldığını kaydeden sanık Şat, “Gazdan dolayı öksüremedim bile. Her şey bir anda oldu. Olaydan sonra Cüneyt numara yapıyor sandım” dedi.
“Dilek Demir Gülşah Şat’ı kandırmıştır”
Gülşah Şat’ın avukatı, müvekkilinin Dilek Demir tarafından kandırıldığını savunarak, “Sanık Dilek güya müvekkilime yardımcı olsun diye tehdit içerikli mesajlar yazmış. Psikolojik baskılar yapmıştır. Hatta bir mesajında ‘Öldürmek için can atardım, bana güven, ben devlet memuruyum. İçine sinmezse paranı veririm. Uçak biletini ve otel masrafını ben karşılarım. Yeterki gel’ demiştir. Bu mesajlar Adli Tıp Kurumu’ndan gelen raporda da bulunmaktadır. Müvekkilim bu konuşmalarla tehdit ve şantaja maruz kalmıştır. Her şekilde müvekkilim oltanın ucuna takılmıştır. Kim bilir bunun arkasında ne tehdit ve blöfler vardır. Müvekkilim sadece ölen kişi tarafından değil Dilek Demir tarafından da kandırılmıştır. Bu sebeple serbest bırakılıp tahliyesini talep ediyorum” ifadelerini kullandı.
Dilek Demir: “Bizim gibi bir sürü mağdur kadın vardı”
Sanık Dilek Demir ise , “Ömrümün geri kalanında bu tehditlerle yaşamak istemezdim. Bizim gibi bir sürü mağdur kadın vardı. Ben sadece vurmak istedim, o bana saldırdı. Durum ortada. Maalesef evladımı göremiyor durumdayım. Adamı öldürmek istesem ambulansı neden çağırayım? Gülşah da mağdurdu. Sonuçta onun da çıplak fotoğrafları vardı” ifadelerini kullanarak tahliyesini istedi.
Savcı Gülşah Şat’a tahliye istedi mahkeme reddetti
Taleplerin ardından görüşü sorulan duruşma savcısı, sanık Gülşah Şat’ın tahliyesine, Dilek Demir’in ise tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi. Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu iki sanığın da tahliye talebini reddederek, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı Şubat ayına erteledi.
Olayın geçmişi
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianameye göre, 41 yaşındaki Cüneyt Pala, İnstagram uygulaması üzerinden kendisini manken ajansı sahibi gibi göstererek, 32 yaşındaki Dilek Demir’e mesaj attı. Yüzünü beğendiğini söyleyerek, bir otel odasında buluştuğu Demir’in fotoğraflarını çeken Pala, ayrıca bunun için Demir’den 30 Bin TL para aldı. Bir süre sonra mankenliğe başlayamayan Demir, Pala ile bir başka otelde tekrar buluştu ve burada Pala’nın tacizine uğradı.
Daha sonra, Instagram’dan açtığı sahte bir hesapla Pala’nın takip ettiği kişileri araştıran Demir, Hatay’da yaşayan bilgisayar mühendisliği öğrencisi 22 yaşındaki Gülşah Şat’a ulaştı ve onun da mankenlik vaadiyle kandırıldığını öğrendi. Gülşah Şat’ı İstanbul’a gelmeye ikna eden Demir, Şat’ın Pala ile buluşmasını sağladı. İki kadın otel buluşması önce plan yaptı. Pala artık Gülşah ile görüşmediği için, Dilek Demir, Cüneyt Pala ile buluşacaktı. Sonrasında, Gülşah Şat ikilinin kaldığı odaya gidecek, kapıyı Dilek açacaktı. Böylece iki kadın yanlarında getirdikleri biber gazı ve bıçakla Pala’yı kontrol altına alıp cep telefonuyla bilgisayarını ve ona fotoğraflar için verdikleri paralarını alıp kaçacaklardı. Ancak iki kadının planı, otel odasının kapısını Dilek değil Cüneyt Pala’nın açmasıyla bozuldu. Kapıda Gülşah’ı gören Pala öfkelendi. Biber spreyini kullanan kadınlar, Cüneyt’in darpları nedeniyle yaşanan boğuşmada gazdan etkilendi. Boğuşma sonrası Cüneyt Pala, art arda aldığı bıçak darbeleriyle hayatını kaybetti. Otel lobisinde inerek ambulans ve polisi arayan kadınlar gözaltına alınarak tutuklandı. Soruşturma savcısı iki kadın hakkında “kasten öldürmek” suçundan müebbet hapis cezası istemiyle iddianame hazırladı.